Fed’in son dönemdeki faiz indirimi, ekonomiye yönelik çok ciddi soruları beraberinde getiriyor. Fakat asıl mesele şu: Bu karar zamanında mı alındı, yoksa geç kalınmış bir önlem mi? Bize söylenen şey, bu hamlenin işgücü piyasasındaki olumsuz sinyallerden önce ekonomiyi koruma amacı taşıdığı. Ancak ortada bir sorun var; eğer ekonomi gerçekten bu kadar sağlamsa, neden böyle bir indirime ihtiyaç duyuldu?
Bu noktada Fed’in itibarını masaya koyduğunu söylemek yanlış olmaz. Faiz indirimi, zaten kırılgan olan piyasalara “her şey kontrol altında” mesajı vermek için yapıldı deniyor. Ama bu kadar büyük bir indirimin arkasında başka ne yatıyor olabilir? Eğer ekonominin durumu gerçekten iyiyse, bu adım gereksiz görünebilir. Eğer işler ters gidiyorsa, zaten çok geç kalmış olabilirler. Yani aslında Fed, zamanlama konusunda bir kumar oynuyor.
Merkez bankalarının görevi, genellikle ekonomiyi sürdürülebilir bir büyüme patikasında tutmak ve enflasyonu kontrol altında tutmaktır. Fakat son birkaç yılda gördüğümüz şey, sürekli bir belirsizlikle başa çıkmaya çalışan bir Fed oldu. Bir yandan küresel ekonominin karmaşık dinamikleri, diğer yandan ABD’deki politik gelişmeler, Fed’in karar alma mekanizmasını fazlasıyla zorluyor. Böyle bir ortamda faiz indirimi yapmak, adeta bir çareyi denemekten başka bir şey değil.
İşgücü piyasasının zayıfladığı söylense de, ekonomi hala büyüyor ve bu büyümenin devam edeceği umuluyor. Ancak burada temel bir paradoks var: Ekonomi büyüyorsa, neden faiz indirimi? Fed, acaba gelecekte daha büyük bir çöküş mü öngörüyor? Eğer bu doğruysa, bu faiz indirimi ekonomiyi kurtarabilir mi yoksa kaçınılmaz olanı sadece geciktiriyor mu?
Bu soruların cevabını bulmak zor, çünkü finansal piyasalar her zaman Fed’in adımlarını anında fiyatlıyor ve yorumluyor. Yatırımcılar genellikle merkez bankasının kararlarını kısa vadeli piyasa hareketlerine göre değerlendirir. Fakat Fed’in kararları her zaman kısa vadede doğru anlaşılamaz. Piyasalarda bir sakinlik görsek de, uzun vadede işlerin nasıl gelişeceği büyük bir bilinmez.
Powell ve ekibi, bu faiz indirimiyle aslında bir "zaman kazanma" hamlesi yaptı. Ama bu ne kadar sürdürülebilir? Eğer işgücü piyasasındaki zayıflama daha da belirgin hale gelirse, bu indirim bile yeterli olmayabilir. Piyasalardaki iyimserlik, belki de gerçekleri görmek istemeyenlerin bir yansıması. Çünkü işin aslı şu: Faiz indirimi sadece geçici bir çözüm olabilir.
Merkez bankalarının her zaman ekonomiyle oynayan büyük bir "devamlı denge arayışı" içinde olduğunu unutmamak gerekir. Fed’in bu hamlesi de bir denge arayışının ürünü, ama bu denge gerçekten sürdürülebilir mi? Piyasalar bu sorunun cevabını kısa vadede göremeyecek. Fed'in kararı, belki de sadece bir süreliğine rahatlama sağlayacak.
Uzun vadede, ABD ekonomisi daha büyük sınavlarla karşı karşıya kalabilir. Ticaret savaşlarının etkisi, küresel belirsizlikler ve jeopolitik riskler, zaten kırılgan olan yapıyı daha da zedeleyebilir. Faiz indirimi bu riskleri ortadan kaldırmaz, sadece erteleyebilir. O yüzden şu an sevinen yatırımcılar, belki de gelecekte büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak.
Sonuç olarak, Fed’in faiz indirimi büyük bir adım gibi görünse de, aslında sadece bir "zaman kazanma" taktiği olabilir. Ekonomiyi kurtarmak için atılan bu adım, gelecekte daha büyük sorunların sinyali mi, yoksa gerçekten bir çözüm mü? Bu soruların cevabını bulmak için bekleyip görmemiz gerekecek. Ama bir şey kesin: Fed, bu kumarda büyük bir risk alıyor.