FED’in bölünmüş faiz indirimi kararı sonrasında altın Perşembe günü yaklaşık bir haftanın en yüksek seviyesinden geriledi. Spot altın seansın erken bölümünde 5 Aralık sonrası en yüksek düzeyi görmesinin ardından ons başına 4.210,72 dolara inerek %0,4 düşüş kaydetti. Fiyat eğiliminin yönü, gelecek hafta açıklanacak ABD istihdam ve enflasyon verileriyle izlenecek.

Şubat vadeli ABD altın kontratları ise %0,3 artışla ons başına 4.238,90 dolara yükseldi. Analistler, FED’in mesajlarının faiz indirimlerinin sınırlı ve aralıklı olabileceğine işaret ettiğini belirtiyor.
Fed’in bölünmüş faiz indirimi sonrası altın fiyatındaki gerileme ve gümüşün rekor seviyeye ulaşmasıyla değerli metaller piyasasında öne çıkan verileri özetler.

Borsa İstanbul’da net para girişinde ilk 10 hisse
Borsa İstanbul’da net para girişinde ilk 10 hisse
İçeriği Görüntüle

Fed’in sinyalleri piyasada ihtiyat oluşturdu

FED’in Çarşamba günü gerçekleştirdiği 25 baz puanlık indirime karşın altı yetkilinin karara karşı çıkması, para politikasındaki görüş ayrılıklarını gündeme getirdi. Yetkililer, işgücü piyasasında daha belirgin soğuma ve fiyat hareketlerinde netleşme görülene kadar borçlanma maliyetlerinin daha fazla düşmeyebileceğini ifade etti.

Faiz oranlarının düşük seviyelerde seyretmesi, getiri sağlamayan altın gibi varlıkları desteklese de belirsizlik temkinli fiyatlamayı öne çıkardı.

Gümüş rekor seviyeyi test etti

Gümüş fiyatı seansın başında ons başına 62,88 dolar ile yeni zirve seviyesini gördü. Spot gümüş daha sonra 61,77 dolarda yatay seyretti. Yıl başından bu yana fiyat artışı %113’e ulaştı. Bu yükselişte güçlü endüstriyel talep, azalan stoklar ve gümüşün ABD’nin kritik mineraller listesine eklenmesi etkili oldu.

Uzmanlar, gümüşün dış faktörlerden bağımsız güçlü seyrini sürdürdüğünü belirtiyor. Teknik açıdan bir sonraki önemli seviyenin 64 dolar civarında olduğu aktarılıyor.

Diğer değerli metallerde zayıf görünüm

Platin %0,4 azalışla ons başına 1.650,08 dolara, paladyum ise %0,3 düşüşle 1.471,94 dolara geriledi. Küresel değerli metal piyasalarında fiyatlamaların makroekonomik veri akışıyla şekillenmesi bekleniyor.