Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Halkbank Gençİz’25 Zirvesi”nde 2025 sonu için enflasyon beklentisini yüzde 31 olarak açıkladı. Şimşek, gelecek yıl temel hedefin enflasyonu yüzde 20’nin altına indirmek olduğunu belirtti. Konuşmada kamu maliyesi reformları, rezerv birikimi ve büyüme göstergeleri de güncel kapsamıyla yer aldı.
Enflasyon patikası neden yüzde 31 olarak öngörülüyor?
Şimşek, 2025 sonu beklentisindeki yüzde 31 seviyesini kira, eğitim ve hizmet kalemlerinde süregelen fiyat katılığına bağladı. Bu üç alanın çekirdek enflasyon üzerinde kalıcı baskı oluşturduğunu vurguladı. Açıklama, talep koşullarından ziyade maliyet ve yapısal bileşenlerin ağırlık kazandığı bir enflasyon kompozisyonuna işaret ediyor.

Rezerv birikimi ve KKM’den çıkış süreci nasıl şekillendi?
Bakan, TCMB rezervlerinin 189 milyar dolar artırıldığını; Kur Korumalı Mevduat’taki 143 milyar dolarlık koşullu yükümlülüğün büyük ölçüde tasfiye edildiğini söyledi. Kalan yaklaşık 400 milyon doların ise vade tamamlandıkça kapanacağını belirtti. Bu tablo, para politikasının rezerv tamponuna duyduğu ihtiyacın devam ettiğini gösteriyor.
Cari açık için hangi dönem vurgulandı?
Şimşek, 2026–2028 döneminde cari açığın “sorun olmaktan çıkacağı” bir dengeye ulaşılmasının hedeflendiğini ifade etti. Cari açığın düşürülmesi, hem fiyat istikrarı sürecinin hem de rezerv birikiminin kalıcılığı açısından politika setinin merkezinde duruyor.
Kamu maliyesinde reform gündemi ne içeriyor?
Konuşmada kamu ihale reformu tasarısının hazırlandığı ve Meclis grubuna sunulduğu bilgisi paylaşıldı. Şimşek, maliye politikasında daha hesap verebilir bir çerçeve oluşturmayı amaçladıklarını belirtti. Ayrıca gelecek yıldan itibaren belirli gelir seviyesinin altındaki ailelere yönelik pilot bir destek uygulamasına başlanacağı açıklandı.
Büyüme ve gelir göstergeleri nasıl konumlanıyor?
Türkiye’nin son 20 yılda ortalama yüzde 5–5,5 büyüme sağladığını aktaran Şimşek, milli gelirin 238 milyar dolardan yaklaşık 1,6 trilyon dolara yükseldiğini söyledi. Cari dolar kuruyla kişi başı gelirde 16. sırada, satınalma gücü paritesine göre ise 11. sıraya yükselildiğini belirtti. Bu veriler, büyüme performansının uluslararası sıralamalara yansıyan yönünü ortaya koyuyor.




