SPK tarafından halka arzı onaylanan Ecogreen Enerji, ruhsat sorunu bulunan santralleri ve çevresel ihtilaflar nedeniyle kamuoyunda eleştirilerin odağına yerleşti. Şirketin portföyündeki iki enerji santralinin halen işyeri açma ve çalışma ruhsatına sahip olmaması, üretim faaliyetlerinin yasal zeminini tartışmalı hale getiriyor.
Ruhsatsız üretim riski yatırım kararlarını etkileyebilir
Şirketin izahnamesinde yer alan bilgiye göre, Karacabey Biyogaz ve Yatağan GES santrallerinin toplam 7,8 MW kurulu gücüne sahip olmasına rağmen yasal üretim ruhsatları henüz alınmış değil. Şirket, ilgili izinlerin alınamaması durumunda santrallerin faaliyet dışı kalabileceğini açıkça belirtirken, bu durum yatırımcı açısından ciddi operasyonel riskler yaratıyor. Yasal sürecin hangi aşamada olduğu ve ruhsatların ne zaman alınacağına dair net bir takvim paylaşılmaması, kurumsal şeffaflık açısından eleştiriliyor.
Toplanan halka arz geliri geçici olarak faize yönlendirilecek
Ecogreen Enerji, halka arzdan elde edilecek fonları yatırıma yönlendirmeden önce vadeli mevduat veya yatırım fonlarında nemalandıracağını açıkladı. İlgili belgede yer alan bu bilgi, şirketin kısa vadede yatırım planı bulunmadığı algısını güçlendiriyor. Halka arzdan toplanan kaynağın üretim, teknoloji veya kapasite geliştirme yerine faiz gelirine yönlendirilmesi, sermaye piyasaları çevresinde tartışma yarattı.
Karaismailler HES projesi çevresel ve hukuki krizlere neden oldu
Ecogreen iştiraki Cohen Enerji tarafından Denizli’nin Acıpayam ilçesinde yürütülen Karaismailler Regülatörü ve HES projesi, şirketi uzun süreli çevresel ve hukuki bir sürecin içine soktu. 2022 yılında başlayan ÇED sürecine karşı çıkan yerel halk, projenin tarım arazilerine ve Dalaman Çayı'na zarar vereceğini ileri sürdü. Bakanlığın verdiği “ÇED Olumlu” kararına karşı açılan davalarda yerel mahkemeler ve Danıştay köylüler lehine kararlar verdi.
Özellikle Temmuz 2025’te alınan yürütmeyi durdurma kararı, projenin kamu yararı taşımadığı ve tarım alanlarının korunması gerektiği yönünde önemli bir yargı değerlendirmesi olarak kayda geçti. Köylülerin mücadelesi halen Anayasa Mahkemesi nezdinde devam ediyor.
Yatırımcının çevresel ve hukuki risklere karşı dikkatli olması bekleniyor
Karaismailler projesi kapsamında acele kamulaştırma sürecine de karşı açılan 14 ayrı dava, bölgedeki toplumsal muhalefetin büyüklüğünü gösteriyor. Tüm bu gelişmeler, şirketin çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk ilkeleriyle ne ölçüde uyumlu olduğu konusunda soru işaretleri doğuruyor. “Yeşil enerji” söylemiyle kamuoyuna sunulan projelerin çevre ve hukuk boyutunda yarattığı tahribat, yatırımcılar için itibar ve finansal risk oluşturuyor.
Kamuoyunda çevre söylemi sorgulanıyor
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uğurlu, medyada çevreci yatırımcı kimliğiyle tanınsa da Karaismailler HES projesi nedeniyle bu imajı sorgulanmaya başladı. Yerel basında çıkan haberlerde projeye karşı çıkan halkın “Yeşil enerji maskesi” ifadesini kullanması dikkat çekti. Şirketin yerel halkla iletişimi ve toplumsal onay süreçlerini yeterince önemsememesi, sürdürülebilirlik hedefleriyle çelişen bir yönetim anlayışı olarak değerlendiriliyor.
Halka arz süreci dikkatli incelenmeli
Ecogreen Enerji'nin ruhsat eksiklikleri, hukuki ihtilaflar ve kamuoyunda çevre politikalarıyla ilgili oluşan olumsuz algı, yatırımcı açısından önemli risk unsurları barındırıyor. Halka arz edilen bir şirketin finansal şeffaflık, hukuki uyum ve çevresel sorumluluk konularında yüksek standartlar taşıması beklenirken, mevcut durum bu beklentileri karşılamaktan uzak görünüyor.
