Türkiye Gazetesi yazarı İsa Karakaş, son köşe yazısında açlık sınırı ve asgari ücret arasındaki makasın hızla açıldığına dikkat çekti. Türk-İş verilerine göre ekim ayında açlık sınırı 28.412 TL’yi aşarken mevcut net 22.104 TL’lik asgari ücret bu seviyenin gerisinde kaldı. Karakaş, bekâr bir işçinin yaşama maliyetinin 36.984 TL’ye yükseldiğini hatırlattı.

Öğretmenler Günü haftasında tren biletleri yarı fiyatına
Öğretmenler Günü haftasında tren biletleri yarı fiyatına
İçeriği Görüntüle

Veriler alım gücündeki baskıyı artırıyor

Karakaş, 2024’te resmî enflasyonun yüzde 44,38’e çıktığını, buna karşın 2025 başında asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk artışın kayıpları karşılamadığını belirtti. OVP’de 2025 beklentisinin yüzde 28,5’e, Merkez Bankası tahminlerinin ise yüzde 31–33 aralığına revize edilmesinin ücretliler açısından risk oluşturduğunu ifade etti. Yıl içinde yaşanan fiyat artışları, asgari ücretin reel değer kaybını derinletti.

Yaşama maliyetindeki yükseliş öne çıkıyor

Karakaş, Türk-İş'in yaşama maliyeti hesabının her ay artış gösterdiğini ve yeni asgari ücret işçinin cebine girdiğinde bu tutarın 40 bin TL’yi aşmasının beklendiğini yazdı. Asgari ücretin tek tip belirlenmesi, aile yükümlülükleri veya medeni duruma göre farklılaşmaması da yazının öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Bu nedenle mevcut rakamın temel ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını vurguladı.

Komisyon yapısı tartışma yaratıyor

Karakaş, 2026 dönemi için asgari ücret tespit komisyonunun yapısına ilişkin tartışmaların sürdüğünü aktarırken, temsil gücünün sınırlı kalmasının sürecin sonucunu etkilediğini ifade etti. İşçi, işveren ve kamu tarafları arasındaki öncelik farklarının belirleyici olduğunu, yeni dönemde bu yapısal sıkışmanın devam edeceğini belirtti.

Karakaş’ın değerlendirmesi, asgari ücret tartışmalarının önümüzdeki dönemde de yaşam maliyeti verileri çerçevesinde şekilleneceğine işaret ederek sona erdi.