Güneş paneli ihracatında tarihi rekor
Çin, temiz teknoloji sektörlerinde sağladığı üretim kapasitesi ve düşük maliyet avantajı ile küresel tedarik zincirinde merkez konuma yerleşti. Ember ve Natixis verilerine göre, Çin’in 2024 yılı güneş paneli ihracatı 236 gigavatı aşarak 2019’un üç katından fazla seviyeye ulaştı. Afrika kıtasında ise ithalat yıllık bazda %60 artarak 15 GW'ı geçti.
Temiz teknolojide çok yönlü yükseliş
Güneş panellerine ek olarak Çin, elektrikli araçlardan piller ve rüzgar türbinlerine, küçük ölçekli nükleer reaktörlerden transformatörlere kadar birçok alanda ihracatını artırıyor. Bu eğilim, ülkeyi yalnızca üretim merkezi değil, aynı zamanda enerji geçişinin baş aktörlerinden biri haline getiriyor.
Jeopolitik fark yaratma stratejisi
Clean Energy Finance Direktörü Tim Buckley, Çin’in temiz enerji hamlelerini jeopolitik avantaj aracı olarak kullandığını belirtiyor. ABD'nin fosil yakıt endüstrisine dönüşünü eleştiren Buckley, “Amerika oyun alanını terk etti, Çin kazanıyor” diyor.
Çin’in yatırımları küresel ekonomiyi etkiliyor
Ember’in Eylül raporuna göre, Çin’in 2023'te temiz enerjiye yaptığı 625 milyar dolarlık yatırım, dünya toplamının üçte birine yaklaşıyor. Temiz teknolojilerin ülke ekonomisine katkısı ise 1,9 trilyon dolar ile GSYİH’nın yaklaşık %10'una denk geliyor.
Elektrifikasyon hızı dikkat çekiyor
Çin’in ekonomisinde elektriğin payı 2023 itibarıyla %32’ye çıktı. Bu oran, Avrupa ve ABD’de uzun süredir durağan seyrediyor. Çin, üretim ve tüketimde elektrifikasyonun hızını artırarak “elektro devlet” unvanını pekiştiriyor.
Stratejik amaç: enerji ithalatına bağımlılığı azaltmak
Griffith Üniversitesi’nden Christoph Nedopil Wang, Çin’in enerji dönüşümünü yalnızca çevresel değil, stratejik bir tercih olarak değerlendirdiğini belirtiyor. Bu dönüşüm, ülkenin ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmayı amaçlıyor.
Gelişmekte olan ülkeler için fırsat penceresi
Çin’in düşük maliyetli temiz teknoloji ihracatı, birçok gelişmekte olan ülke için sadece enerji dönüşümünü değil, aynı zamanda yerli üretim kapasitelerini genişletme imkânı sunuyor.
Zorluklar: ağır sanayi ve kömür bağımlılığı
Yenilenebilir yatırımlara rağmen Çin’in kömür tüketimi hâlâ yüksek. Özellikle çelik ve çimento gibi ağır sanayi kollarında elektrikli üretime geçiş yavaş ilerliyor. Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi, elektrikli çelik üretiminin %15 hedefinin gerisinde kaldığını, payın son on yıldır %10 civarında olduğunu belirtiyor.
Fiyat baskısı ve dış ticaret gerilimleri
Çin’in üretim fazlası, “neijuan” yani aşırı rekabet baskısını beraberinde getiriyor. Düşük fiyatlarla küresel pazara sunulan ürünler, Çin’in ticaret ortaklarıyla gerilim yaratıyor. Pekin ise bu üretim gücünü stratejik ortaklıklarla değerlendirmeyi planlıyor.
Jeopolitik etkiler genişleyebilir
ABD merkezli CSIS uzmanı Ilaria Mazzocco, Çin’in temiz teknoloji alanında ABD’nin boş bıraktığı pazarları doldurmasının uzun vadede jeopolitik sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Mazzocco, “5G’de olduğu gibi, bu yarışta da Çin yalnız kalmayacak” değerlendirmesini yapıyor.