ABD yönetimi, ulusal güvenlik açısından stratejik kabul edilen sektörlerde devlet ortaklığını artırma stratejisini sürdürüyor. Şubat ayında Başkan Donald Trump’ın egemen servet fonu kurulması talimatının ardından hükümet, Ağustos’ta Intel’in yüzde 10 hissesini, Ekim’de ise Kanadalı madencilik şirketi Trilogy Metals’ın aynı orandaki payını satın aldı.

Yerli üretimi teşvik eden adımlar

Ticaret Bakanı Howard Lutnick, yönetimin temel hedefinin çip üretimini önemli ölçüde yerlileştirmek olduğunu açıklamıştı. Bu doğrultuda yapılan Intel yatırımı, hükümetin hem endüstriyel kapasiteyi hem de tedarik zinciri dayanıklılığını güçlendirmeyi amaçladığını gösteriyor.

Intel anlaşmasının üç temel etkisi

ABD hükümetinin Intel ile yaptığı hisse anlaşması, ülkenin sanayi stratejisinde üç önemli mesaj verdi. İlk olarak, piyasalara Washington’un uzun vadeli olarak Intel’e güven duyduğu sinyali gönderildi. İkinci olarak, anlaşma Intel’in üretimden çekilmesini önleyerek yerli çip kapasitesini korudu. Üçüncü olarak, kamu-özel ortaklıklarını teşvik eden bir zemin oluşturuldu.

Kamu-özel işbirliğinde yeni yatırım dalgası

ABD’nin hisse devrinden günler sonra Japon SoftBank Intel’e 2 milyar dolar yatırım yaparken, Nvidia da 5 milyar dolarlık üretim ortaklığı anlaşması imzaladı. Ancak uzmanlara göre Intel’in yapay zeka çip üretiminde rekabetçi hale gelebilmesi için beş yıl boyunca yılda 10 milyar dolarlık yatırım gerekiyor.

Yapay zeka üretiminde stratejik rekabet

Intel’in Ohio’daki yeni üretim tesisinin finansman sıkıntıları ve sipariş eksikliği nedeniyle ertelenmesi, ABD’nin kamu desteğini özel sermaye ile tamamlaması gerektiğini gösteriyor. Nvidia’nın son anlaşması bu açıdan kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Dünyanın önde gelen yapay zeka çip tasarımcısının Intel ile ortaklık kurması, özel yatırımcılar açısından güven işareti olarak görülüyor.

ABD ve Çin rekabetinde benzer stratejiler

ABD’nin bu politikası, Çin’in yerli çip üretimini desteklemek için kurduğu Ulusal Entegre Devre Endüstrisi Yatırım Fonu (NICIIF) ile benzerlik gösteriyor. Çin’in SMIC aracılığıyla Huawei’ye gelişmiş çip üretim kapasitesi kazandırması, Pekin’in yerli döküm ekosistemi oluşturma hedefini güçlendirdi. Her iki ülke de teknolojik egemenliği ulusal öncelik olarak tanımlıyor ve dışa bağımlılığı azaltmak için benzer stratejiler izliyor.