ABD ile Çin arasında ticaret savaşlarının merkezinde yer alan nadir toprak elementleri, Türkiye’nin de stratejik öncelikleri arasına girdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Eskişehir Beylikova’daki büyük nadir toprak rezervinin değerlendirilmesi için uluslararası teknoloji ortaklarıyla görüşmeler yürütüyor. Türkiye, bu stratejik hamleyle hem tedarik zincirinde yeni bir oyuncu olmayı hem de katma değerli üretimi artırmayı hedefliyor.
Eskişehir’deki rezerv dünyanın en büyüğünden biri
Enerji Bakanlığı verilerine göre, Beylikova ve Sivrihisar ilçeleri arasında 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervi bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Ekim’de yaptığı açıklamada, bu miktarın Türkiye’yi dünyanın en büyük beş üreticisi arasına taşıyacağını belirtti. Rezervde seryum, lantanyum, neodimyum, praseodim gibi 10 farklı nadir toprak mineralinin yanı sıra florit, barit ve toryum da yer alıyor.
Eti Maden uluslararası standartları uygulayacak
Eti Maden Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aydın, Beylikova sahasındaki cevherdeki nadir toprak oranının yaklaşık %1,75 olduğunu açıkladı. Aydın, “Doğru maliyet-kalite dengesine odaklanıyoruz. Saflık oranını zorlamadan sürdürülebilir üretim hedefliyoruz” dedi. Şirketin, projenin şeffaflığını artırmak ve yatırımcı güvenini sağlamak amacıyla uluslararası geçerliliğe sahip JORC raporlama standartlarını uygulamaya başladığı bildirildi.
Yabancı teknoloji ortaklarıyla görüşmeler sürüyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin sahada katma değerli üretimi artıracak teknoloji sağlayıcılarıyla temas halinde olduğunu açıkladı. Eti Maden’in Avrupalı ve Asyalı firmalarla ortak yatırım modelleri üzerinde çalıştığı öğrenildi. Uluslararası danışmanlık şirketi Wood Mackenzie’den Robin Griffin, “JORC gibi standartların benimsenmesi, Batılı yatırımcılar için güvenli bir yatırım zemini oluşturur” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Avrupa tedarik zincirinde önemli rol oynayabilir
CRU Group Başdanışmanı Willis Thomas, Türkiye’deki tahmini 12,5 milyon tonluk nadir toprak rezervinin küresel arzın yaklaşık %17’sine denk geldiğini belirtti. Thomas, “Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı, ülkeyi elektrikli araç üretimi ve yeşil teknoloji tedarik zincirinin önemli bir halkası haline getirebilir” dedi. Türkiye’nin, Çin ile yürüttüğü temasların yanı sıra Batı öncülüğündeki Maden Güvenliği Ortaklığı forumuna da katılarak finansman ve teknoloji desteği arayışını sürdürdüğü ifade edildi.




