Global Energy Monitor'ün (GEM) yayımladığı rapora göre, 2030 yılına kadar dünya çapındaki petrol ve gaz üretim sahalarında dört kat artış bekleniyor. Bu artış, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma taahhütleriyle çelişiyor.

Fosil Yakıtlar ve Küresel Isınma Tehlikesi

2023 En Sıcak Yıl: 2023, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonların yol açtığı küresel ısınma nedeniyle kaydedilen en sıcak yıl oldu.

Yeni Petrol ve Gaz Sahaları: 20'den fazla petrol ve gaz sahasında nihai yatırım kararları verildi. Çıkarılması planlanan petrol ve gaz miktarı, Avrupa'daki tüm bilinen petrol rezervlerine eşdeğer.

Petrol ve Gaz Üretiminin Geleceği

2030 Yılı Proje Planları: Dünya çapında 2030'a kadar 64 yeni sahanın geliştirilmesi planlanıyor, bu da geçen yıl karar verilen saha sayısının dört katına çıkacağı anlamına geliyor.

Gelişen Ülke Projeleri: Güney Amerika ve Afrika, yeni petrol ve doğalgaz projeleri için cazibe merkezi olarak öne çıkıyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Guyana, Namibya ve Zimbabve gibi ülkelerde de yeni projeler planlanıyor.

Küresel Enerji Politikaları ve Çevre Üzerindeki Etkileri

Uluslararası Enerji Politikaları: Uluslararası Enerji Ajansı'nın 1,5 derecelik sıcaklık sınırı için yeni petrol ve doğalgaz sahalarına ihtiyaç olmadığı uyarısına rağmen, petrol ve doğalgaz üreticileri 45 yeni projeyi onayladı.

GEM Proje Yöneticisi'nin Uyarısı: Küresel Petrol ve Gaz Çıkarma Takibi Proje Yöneticisi Scott Zimmerman, yeni petrol ve gaz sahalarının açılmaması gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde gezegenin iklim şartları açısından sınırı aşacağı uyarısında bulundu.

Yaşanan gelişmeler, fosil yakıt üretiminin artışının küresel iklim hedeflerine olan etkisini ve çevresel sonuçlarını ön plana çıkarıyor. Yatırımcılar ve politika yapıcılar için fosil yakıt bağımlılığını azaltma ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin önemi daha da artıyor.

Editör: Halit Alptekin