Küresel petrol fiyatları, Salı günü ABD-İran nükleer müzakereleri ve Rusya-Ukrayna barış görüşmelerindeki belirsizliklerin etkisiyle düşüş gösterdi. Ayrıca Çin ekonomisinden gelen zayıf veriler, petrol talebine ilişkin endişeleri artırdı.

Brent petrol vadeli işlemleri TSİ 19:02 itibarıyla varil başına 65,12 dolardan işlem görerek %0,6 oranında gerilerken, ABD Batı Teksas türü ham petrol (WTI) %0,4 düşüşle 62,43 dolara indi.

İran nükleer görüşmeleri kritik aşamada

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD’nin uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik taleplerini "aşırı ve çirkin" olarak nitelendirdi. Bu açıklama, yeni bir nükleer anlaşmaya varılması ihtimalini zayıflattı.

ABD federal enerji verilerine göre, İran 2024 yılında OPEC içindeki üçüncü büyük ham petrol üreticisi konumuna ulaştı. Analist Alex Hodes’e göre, yaptırımların hafifletilmesi durumunda İran'ın günlük petrol ihracat kapasitesi 300-400 bin varil artabilir.

Rusya-Ukrayna barış umudu sınırlı

ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede ateşkes sözü alınamaması, barış sürecine dair umutları zayıflattı. Buna karşılık AB ve İngiltere, ABD'den bağımsız şekilde Rusya'ya yeni yaptırımlar açıkladı.

Ukrayna ise G7 ülkelerinden Rus deniz petrolü için mevcut 60 dolarlık tavan fiyatın 30 dolara düşürülmesini talep ediyor. SEB analisti Bjarne Schieldrop, Rusya'nın OPEC+ yükümlülüklerine bağlı kalmaya devam edeceğini ve çözümün zaman alabileceğini belirtiyor.

Çin'den gelen zayıf veriler fiyatları baskıladı

Petrol piyasalarını etkileyen bir diğer unsur ise Çin'deki ekonomik yavaşlama oldu. Sanayi üretimi ve perakende satışlarda görülen yavaşlama, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısında talebin düşebileceği yönünde sinyaller verdi.

Goldman Sachs, Çin ile ABD arasındaki 90 günlük gümrük vergisi molasının henüz etkisini göstermediğini ancak ilerleyen süreçte ticaret akışlarında artış olabileceğini bildirdi.

Fed'in faiz indirimi beklentileri talebi destekleyebilir

Öte yandan, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gideceğine dair beklentiler, uzun vadede petrol talebini destekleyebilir. LSEG verilerine göre, yatırımcılar 2025’te en az iki faiz indirimi öngörüyor; ilkinin Eylül ayında gerçekleşmesi bekleniyor.

Daha düşük faiz oranları, borçlanma maliyetlerini düşürerek ekonomik büyümeyi ve dolayısıyla petrol tüketimini artırma potansiyeline sahip.