Yılın ikinci Enflasyon Raporu toplantısında konuşulanlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikasında sıkı duruşunu sürdüreceği sinyallerini güçlendirdi. Dünya gazetesi yazarı Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, toplantı sonrası kaleme aldığı köşe yazısında toplantının satır aralarını değerlendirdi.

Enflasyon tahmininde değişiklik yok, sıkı duruş sürecek

Ünalmış’a göre, enflasyon görünümünde Mart ayı sonrası risklerin aşağı yönlü hale gelmesi TCMB'nin elini rahatlattı. Bu nedenle yıl sonu enflasyon tahmininde bir değişiklik yapılmadı. Toplantının asıl gündemi ise para politikasının sıkılığının ne kadar süreceği ve likidite yönetimi oldu.

Açıklamalara göre, aylık enflasyon rakamlarındaki katılık kırılana kadar mevcut sıkı duruş devam edecek. Sanayi sektöründeki yavaşlama ve ekonomik aktivitedeki gerileme ise bu duruşun etkilerini gösteriyor.

Ekonomik aktivite ilk çeyrekte güçlüydü, ikinci çeyrekte zayıflıyor

TCMB’nin yayınladığı çıktı açığı grafiğine dikkat çeken Ünalmış, yılın ilk çeyreğinde ekonomik aktivitenin beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini ancak bu durumun ikinci çeyrek için geçerli olmadığını belirtti. Çıktı açığının büyük ölçüde kapanmış olması, faiz indirimi beklentilerinin rafa kalkmasına neden oldu.

Yurt içindeki siyasi riskler ve küresel belirsizlikler, ekonomik aktivitenin potansiyel büyümenin altına düşeceği beklentisini artırıyor.

TCMB: Faiz indirimi yerine kredi limitlerinde seçicilik

Toplantının soru-cevap kısmında öne çıkan bir diğer konu ise kredi piyasaları oldu. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, faiz indiriminin şu aşamada gündemde olmadığını, ancak kredi büyüme limitlerinde sektör bazlı artışların değerlendirilebileceğini açıkladı.

Akçay’a göre iki seçenek var: faizleri düşürmeden kredi limiti artırmak ya da faiz düşürüp limiti sabit tutmak. TCMB’nin tercihi, enflasyondaki atalet kırılmadan faiz indirimi yapmamak yönünde.

Yeni KGF paketi hazırlığı: Seçici kredi desteği yolda

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından yola çıkarak yeni bir Kredi Garanti Fonu (KGF) paketi üzerinde çalışıldığını belirten Ünalmış, bu adımın finansmana erişimi kolaylaştırabileceğini ancak geçmiş KGF uygulamalarının iç talep ve enflasyon üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor.

Bu nedenle, paketin içeriğinin netleşmesi ve dezenflasyon süreciyle çelişmeyecek şekilde kamuoyuna açıklanması gerektiği ifade ediliyor.

Para politikasında acele yok, veri odaklı adımlar sürecek

TCMB'nin iletişimi, fonlama koşullarında normale dönüş için acele edilmeyeceğini ortaya koyuyor. Veri odaklı politika yaklaşımı çerçevesinde, enflasyon gelişmeleri netleşmeden yeni adımlar beklenmiyor.

Likidite yönetiminde ise likidite senetleri yerine depo ihaleleri ile yol alınacağı belirtildi.