Fransız yapay zeka girişimi Comand AI, Ukrayna savaşında kullanılan veri işleme ve askeri karar destek sistemleriyle Avrupa savunma sektöründe öne çıkıyor. Merkezi Paris’te bulunan şirket, Londra’nın teknoloji merkezi Shoreditch’teki ekibiyle birlikte askeri komutanlara daha hızlı ve doğru kararlar aldırmayı amaçlıyor.

Ukrayna savaşında yapay zeka test sahası
Şirketin geliştirdiği program, Ukraynalı tugaylara verilen hayali emirlerle beslendiğinde düşman ilerleme rotalarını ve savunma seçeneklerini birkaç dakika içinde değerlendirebiliyor. Özellikle Kiev’in ilk işgal günlerinde kritik rol oynayabilecek bu teknoloji, savaş alanında artan veri yükünü yönetmeyi hedefliyor.

Savunma teknolojilerinde yükselen Avrupa firmaları
20 ay önce kurulan Comand AI, kısa sürede 12 milyon avro risk sermayesi yatırımı aldı. Şirketin hedefi yalnızca Ukrayna değil; Fransız, Alman ve İngiliz ordularıyla sözleşmeler yaparak Avrupa’da güçlü bir oyuncu olmak. Ancak pazarda ABD merkezli devler, özellikle Palantir gibi şirketler hâlâ baskın konumda. Palantir’in hisse değeri son üç yılda %1.700 artarken, Avrupa firmaları daha küçük sözleşmelerle yol alıyor.

Yapay zekanın savaş doktrinini değiştirmesi
Exeter Üniversitesi Profesörü Antony King, Ukrayna ve Gazze’deki çatışmaları "savaş tarihinde dönüm noktası" olarak tanımlıyor. King’e göre yapay zeka artık komuta merkezlerinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Bununla birlikte uzmanlar, yapay zekanın zaman zaman “halüsinasyon” olarak adlandırılan hatalı bilgi üretme riskine de dikkat çekiyor.

Rekabet kızışıyor
Avrupa’da Comand AI ve İngiliz rakibi Adarga, küçük ama stratejik sözleşmelerle öne çıkmaya çalışıyor. Adarga’nın İngiltere Savunma Bakanlığı ile yaptığı anlaşmanın değeri 12 milyon sterline kadar ulaşıyor. Ukraynalı firmalar ise daha düşük bütçelerle çalışsalar da gerçek zamanlı savaş verilerine erişimleri sayesinde avantaj sağlıyor.

Uzmanlara göre yapay zeka, sadece hedef belirlemede değil, askeri planlamada ve karar alma süreçlerinde hız kazandırarak geleceğin savaşlarını şekillendirecek. Avrupa’daki girişimler, ABD merkezli rakiplerine karşı ayakta kalabilmek için hem teknoloji hem de stratejik iş birliklerinde daha agresif adımlar atmak zorunda.