Lübnan, Körfez ülkeleriyle bozulan ilişkilerini yeniden onarma sürecine girerken, turizmi ekonomik toparlanmanın ve bölgesel yakınlaşmanın itici gücü olarak konumlandırıyor.
Geçtiğimiz ay, Akdeniz’e bakan St. Georges Oteli’nin avlusunda düzenlenen retro temalı etkinlik, 1960'lar ve 70'lerin müzikleri eşliğinde Lübnan’ın "altın çağını" hatırlattı. Bu nostaljik kutlama, Turizm Bakanlığı tarafından yaklaşan yaz sezonunun tanıtımı için düzenlendi. Ancak hedef, yalnızca turist çekmek değil; ülkenin savaş öncesi dönemini hatırlatarak yeniden o canlı günlere dönmek.
Körfez ile yeni bir sayfa açılıyor
1975’te başlayan iç savaşın ardından Körfez’den gelen turistler uzun süre Lübnan ekonomisinin bel kemiğini oluşturdu. Ancak Hizbullah’ın yükselişiyle bu ilişkiler zayıfladı. 2021'de Suudi Arabistan’ın Lübnan'a ithalat yasağı getirmesiyle kriz derinleşti.
Bugün ise diplomatik rüzgârlar değişiyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt, yıllardır uygulanan seyahat yasaklarını kaldırdı. Gözler şimdi Suudi Arabistan’da. Lübnanlı yetkililer, Riyad’ın da yasağı kaldırması halinde ekonomik toparlanmanın hız kazanacağını düşünüyor.
Turizm Bakanı Laura Khazen Lahoud, "Turizm büyük bir katalizör, bu nedenle yasakların kaldırılması çok önemli" diyerek beklentilerini açıkça dile getiriyor.
Sokaklarda değişim, ekonomide beklenti
Beyrut sokaklarında da değişim gözle görülür hale geldi. Havaalanına giden yolda, Hizbullah yanlısı afişlerin yerini "Lübnan için yeni bir dönem" sloganlı reklam panoları aldı. Turistik bölgelerde güvenlik önlemleri artırılırken, siyasi semboller ortadan kaldırılıyor.
Ancak güvenlik hâlâ temel endişe kaynağı. İsrail ile Kasım ayında başlayan ateşkese rağmen, Lübnan’ın güney ve doğu bölgeleri hâlâ zaman zaman hedef alınıyor.
Turizmden diplomatik köprüye
2019’da ekonominin yaklaşık %20’sini oluşturan turizm sektörü, bugün yeniden canlanma sinyalleri veriyor. Yaz mevsimine doğru uçuşlar dolarken, otellerde rezervasyonlar artıyor. Bu durum, yerel işletmeciler arasında iyimserlik yaratıyor.
Batroun’daki bir plaj kulübünün ortaklarından Jad Nasr, “Yıllarca Araplar ve Körfez’deki kardeşlerimiz tarafından boykot edildikten sonra, bu yıl her zaman dolu olacağımızı umuyoruz,” diyor.
Ancak uzmanlara göre, turizm tek başına çözüm değil. Tarım ve sanayi hâlâ kriz içinde, orta sınıf ise giderek eriyor. Dünya Bankası, Lübnan’da yoksulluğun son 10 yılda üç katına çıktığını bildiriyor.
IMF ile kurtarma planı bekliyor
Lübnan, uzun süredir Uluslararası Para Fonu ile milyarlarca dolarlık bir kurtarma planı üzerinde müzakere yürütüyor. Ancak bu anlaşma, yolsuzlukla mücadele, banka reformları ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi gibi ağır şartlara bağlı.
Beyrut merkezli Policy Initiative’den araştırmacı Sami Zoughaib, "Turizm şu anda satabileceğimiz tek şey olabilir, ancak bu sadece geçici bir rahatlama," diyerek uyarıda bulunuyor.
Turizm Bakanı Lahoud ise sürecin uzun soluklu olduğunu vurguluyor: “Ama artık daha önce hiç konuşmadığımız konulardan bahsediyoruz. Ülke savaşın kimseye hizmet etmediğini anladı.”