ABD’nin Çin’e karşı gümrük vergilerini artırması, Bitcoin donanım devlerini stratejik bir yön değişikliğine zorluyor. Bitmain, Canaan ve MicroBT gibi küresel pazarın %90’ına hükmeden üç büyük Çinli kripto madencilik ekipmanı üreticisi, tarifelerden kaçmak ve stratejik riskleri azaltmak amacıyla ABD'de üretim tesisleri kurmaya başlıyor.

Bu değişim sadece vergisel bir hamle değil, aynı zamanda küresel kripto tedarik zincirinde köklü bir dönüşüm anlamına geliyor.

ABD üretimi, tarifelerden kaçışın anahtarı

Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından artırdığı gümrük vergileri, Çin merkezli madencilik ekipmanı üreticileri için maliyet baskısını artırdı. Bitmain, bu gelişmeler üzerine Aralık ayında ABD’de üretime başladı. Canaan ise Trump’ın 2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü tarifeleri” sonrası ABD’de pilot üretime geçerek olası vergilerden korunmayı hedefliyor.

MicroBT de ABD'de aktif olarak yerelleştirme stratejisi yürüttüğünü duyurdu. Şirketlerin amacı yalnızca tarifelerden kaçmak değil, aynı zamanda ABD’de siyasi olarak daha kabul gören donanımlar sunmak.

Conflux Network’ün CTO’su Guang Yang, “Ticaret savaşı, kripto donanım zincirinde yüzeysel değil, yapısal değişikliklere yol açıyor” diyerek gelişmelerin geçici değil kalıcı olduğunu vurguluyor.

Güvenlik kaygısı büyüyor

ABD merkezli rakipler ve yetkililer, Çin donanımına bağımlılığın bir ulusal güvenlik riski yarattığını savunuyor. Auradine’in strateji şefi Sanjay Gupta, “Küresel Bitcoin madenciliğinin %30’u ABD’de ama donanımın %90’ı Çin’den geliyor. Bu ciddi bir dengesizlik” dedi.

Frost & Sullivan verilerine göre, 2023 sonunda satılan madencilik ekipmanlarının %95,4’ü bu üç Çinli üretici tarafından sağlandı. Gupta, bu cihazların ABD enerji şebekesine entegre olmasının potansiyel risklerine dikkat çekiyor.
Çinli kripto donanım devleri Bitmain, Canaan ve MicroBT, Trump’ın tarifeleri sonrası ABD’de üretim adımlarını hızlandırıyor.

Çinli üreticiler stratejik konumda kalmak istiyor

Canaan’ın üst düzey yöneticisi Leo Wang, madencilik cihazlarının yalnızca Bitcoin üretiminde işlevsel olduğunu, bu nedenle ulusal güvenliğe tehdit oluşturmadığını savunuyor. Yine de ABD’nin yüksek teknolojiye yönelik Çin’e uyguladığı yaptırımların “yan etkiler” yaratabileceğini kabul ediyor.

Bitmain’in yapay zekâ iştiraki Sophgo'nun, ABD’nin kara listesine alınması, bu tür risklerin ne kadar somut olduğunu ortaya koyuyor.

Sektörde dönüşüm sinyali

Çin, 2021 yılında kripto madenciliğini yasakladığında birçok şirket yurtdışına taşındı. Ancak Bitmain, Canaan ve MicroBT, yüksek performanslı ASIC çip üretimindeki teknik üstünlükleri sayesinde hâlâ donanım pazarını elinde tutuyor. Özellikle Canaan, merkezini Singapur’a taşıyarak esnekliğini artırdı ve ABD’de pilot üretim hattı kurdu.

Wang, “Amaç hem bizim hem de müşterilerimizin maliyetini düşürmek. Tarifeler bu konuda belirleyici bir etken” diyor.

Kripto politikası çatışmalı zemin yaratıyor

Trump, “kripto başkanı” olma sözüyle kripto topluluğunun desteğini alırken, Çinli üreticilerin hakimiyeti Amerikan kripto altyapısı için bir baskı noktası oluşturuyor. ABD’li hukukçu John Deaton’a göre, Çin’in ihracat kısıtlaması ya da arzı manipüle etmesi halinde Bitcoin ağı tehdit altına girebilir.

Ryan Yonk gibi ekonomistler, ABD merkezli büyük madencilerin Çin donanımına bağımlılığının “potansiyel olarak sorunlu” olduğunu söylüyor. Ancak kısa vadede ABD’li madenciler Çin’den cihaz almaya devam edecek gibi görünüyor.

Komodo CTO’su Kadan Stadlemann’a göre, “Bu hareket sektöre zarar vermiyor, uzun süredir ertelenen dönüşümü hızlandırıyor.”