Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, Avrupa’da dijital hizmetlerde Amerikan şirketlerine olan güveni sarstı. Pek çok kullanıcı e-posta, arama motoru ve mesajlaşma servislerinde yerel alternatifleri tercih etmeye başladı.
Almanya’da faaliyet gösteren yardım kuruluşu Topio, gönüllüler aracılığıyla insanlara ABD merkezli teknolojilerden arındırılmış cihazlar sunuyor. Berlin’deki pazar tezgahında hizmet veren kurucu Michael Wirths, kullanıcı profilinin değiştiğini söylüyor: “Artık sadece veri gizliliği değil, politik bilinç de etkili.”
Google ve Meta’ya karşı alternatifler yükseliyor
Dijital pazar istihbarat şirketi Similarweb’in verileri, Avrupa merkezli hizmetlere olan ilginin hızla arttığını ortaya koyuyor. Özellikle Ecosia, ProtonMail, Signal ve Mastodon gibi hizmetler, kullanıcıların tercihlerinde öne çıkıyor.
Ecosia’nın kurucusu Christian Kroll, “Durum ne kadar kötüleşirse, bizim için o kadar iyi” diyerek ilgideki artıştan memnuniyet duyduğunu belirtiyor. Ecosia, Nisan ayında elde ettiği 3,2 milyon avronun 770.000 eurosunu ağaçlandırma projelerine ayırdı.
ProtonMail, e-posta alanında %70 pazar payı olan Gmail’e karşı Avrupa’da %11,7 büyüme kaydetti. Gmail ise %1,9’luk bir düşüş yaşadı.
Dijital egemenlik fikri politik gündemde
Avrupa'daki bu dönüşüm yalnızca bireysel tercihlere dayanmıyor. Almanya’da hükümet, açık kaynak yazılım kullanımını artırmayı hedefliyor. Schleswig-Holstein gibi bazı eyaletler, kamu BT sistemlerini tamamen açık kaynaklı hale getiriyor.
Bu yönelim, dijital bağımlılığın güvenlik riski oluşturduğu düşüncesiyle besleniyor. İngiliz internet uzmanı Maria Farrell, sıradan vatandaşların bile alternatif servis arayışına girdiğini belirtiyor.
Dijital haklar uzmanı Greg Nojeim, Amerikan yasalarının, yurtdışındaki kullanıcıların verilerine erişimi mümkün kıldığını hatırlatıyor. ABD’de kişisel verilerin korunmasının zayıf olması, kullanıcıları alternatif çözümlere yöneltiyor.
Yine de tam kopuş zor görünüyor
Her ne kadar Avrupalı servis sağlayıcılar öne çıksa da, uzmanlar tam bağımsızlığın şimdilik mümkün olmadığını vurguluyor. Örneğin Ecosia ve Qwant, hâlâ Bing ve Google gibi kaynaklardan veri çekiyor.
ABD merkezli içerik dağıtım ağları ve bulut sistemleri, birçok dijital hizmetin temelinde yer almaya devam ediyor.
Dijital düzenleme beklentisi
Tüm bu gelişmelere rağmen, uzmanlar bu kullanıcı hareketliliğinin Silikon Vadisi’ne ciddi bir darbe vurması için yetersiz olduğunu belirtiyor. Robin Berjon’a göre, pazarın tekelleşmesi kırılmadıkça kalıcı değişim sağlanamaz: “Düzenleme şart.”
Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasası bu noktada önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak ABD’li şirketler bu yasanın ‘sansür’ içerdiğini iddia ederken, AB yetkilileri ise yasa sayesinde çevrimiçi ortamın daha güvenli hale geleceğini savunuyor.