Yabancı yatırımcılar, üç yıl önce uzaklaştıkları Çin borsalarına geri dönmeye hazırlanıyor. ABD varlıklarının yoğunluğundan kaçış ve yapay zeka ile teknoloji sektörlerindeki fırsatlar, sermayenin yeniden Çin’e yönelmesini hızlandırıyor.

Çin’in teknoloji atağı güven veriyor

Çin’in yapay zeka, yarı iletkenler ve biyoteknoloji alanlarında kaydettiği ilerleme, ABD-Çin ticaret savaşının yarattığı baskılara rağmen inovasyonun durmadığını gösterdi. DeepSeek gibi düşük maliyetli yapay zeka modellerinin başarısı, yatırımcılara Çin’in teknoloji ekosisteminin hızla güçlendiğini kanıtladı.

Piyasalarda yükseliş rallisi

ABD-Çin gümrük vergisi ateşkesi ve parasal gevşeme ortamı, yatırımcıların risk iştahını artırdı. Bu ivmeyle Şanghay Bileşik Endeksi dört yılın, Hong Kong Hang Seng Endeksi ise on yılın zirvesine çıktı. Uzmanlar, yabancı sermayenin dönüşünün bu ralliyi destekleyebileceğini belirtiyor.

Fon akışlarında Çin ilgisi

Morgan Stanley’in raporuna göre, Ağustos ayında hedge fonları son altı ayın en güçlü Çin hisse senedi alımlarını yaptı. Morningstar verileri ise Çin dışındaki gelişmekte olan piyasaların cazibesinin azalırken, Çin’in bağımsız bir varlık sınıfı olarak öne çıktığını gösteriyor. Allianz, Polar Capital ve Cambridge Associates gibi büyük fon yöneticileri de portföylerinde Çin’e daha fazla yer açıyor.

Çin ekonomisi kırılganlığını koruyor

Buna karşın Çin ekonomisindeki yavaşlama yabancı sermaye için temkinli bir tablo yaratıyor. 2025’in ilk beş ayında doğrudan yatırımlar yüzde 13,2 geriledi. Uzmanlar, kalıcı bir sermaye akışının gerçekleşmesi için büyümenin istikrara kavuşması gerektiğini vurguluyor.

Uzun vadeli rekabet gücü belirleyici olacak

Fon yöneticileri, Çin’in yapay zeka ve biyoteknoloji gibi stratejik sektörlerdeki atılımının sürdürülebilir olması halinde yabancı yatırımın kalıcı hale geleceğini düşünüyor. Şimdilik birçok yatırımcı “bekle-gör” stratejisi izlese de, Çin yeniden radarın merkezine girmiş durumda.