Küresel ithalatta salgın sonrası başlayan toparlanma 2025’te hız kazandı. Yıllık 500 milyar doları aşan küresel ithalat artışını en net şekilde Avrupa Birliği (AB) ve ABD pazarlarında gösterdi. Her iki pazarda da hazır giyim ithalatı çift haneli oranlarda yükseldi. Ancak dünyanın önde gelen tedarikçileri arasında yer alan Türkiye, bu büyümeden pay alamadı.

AB’ye hazır giyim ihracatı geriledi

Avrupa Birliği’nin 2025’in ilk çeyreğinde hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı değer bazında yüzde 11,6 artarak 49,1 milyar euroya, miktar bazında ise yüzde 11,8 artarak 2 milyon tona ulaştı. AB’nin Birlik dışından yaptığı ithalat ise yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Çin, yüzde 27,1’lik payla AB’nin en büyük tedarikçisi olurken, Türkiye yüzde 9,6 payla üçüncü sırada kaldı. Ancak Türkiye’den ithalat değer bazında yüzde 0,9 azalarak 2,2 milyar euroya, miktar bazında ise yüzde 4,4 düşerek 82 bin tona geriledi.

ABD’de talep yükseldi ama Türkiye geride kaldı

ABD pazarında da hazır giyim ithalatı ilk çeyrekte yüzde 9,4 artarak 26,9 milyar dolara çıktı. Konfeksiyon kalemindeki büyüme stoklama eğilimleriyle desteklendi. Fakat bu artıştan en çok Vietnam, Bangladeş, Hindistan ve Kamboçya gibi Güney Asya ülkeleri yararlandı. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı ise yüzde 0,6 azalarak 202 milyon dolara düştü. Yılın ilk yarısında sınırlı bir toparlanmayla ihracat 394,7 milyon dolara çıktı.

Maliyet rekabeti Türkiye’yi zorluyor

Uzmanlara göre Türkiye’nin küresel toparlanmadan pay alamamasının nedeni, son yıllarda hızla yükselen işçilik ve üretim maliyetleri nedeniyle fiyat rekabetinde geri kalması. Özellikle ucuz işgücüne sahip rakip ülkelerle rekabet edemeyen Türkiye, ihracatta miktar ve değer kaybı yaşadı.

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde maliyet avantajı yaratacak yeni stratejiler geliştirmesi ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi gerektiği belirtiliyor.