A1 Capital'in günlük bülteninde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Nisan toplantısında aldığı 350 baz puanlık faiz artışı, güçlü bir sıkılaştırma sinyali olarak değerlendirildi. Politika faizinin %46 seviyesine çıkarılmasıyla birlikte Merkez Bankası’nın, fonlama maliyetlerini mevcut efektif seviyeye çektiği belirtildi.
Bültende, TCMB'nin gecelik borç verme oranını %49, borç alma oranını ise %44,5 olarak belirleyerek asimetrik bir faiz koridorunu koruduğu, ancak bu koridorun genişliğinin 500 baz puandan 450 baz puana daraltıldığı vurgulandı. A1 Capital, bu adımın şahin tonlu metinle birlikte değerlendirildiğinde, daha fazla sıkılaştırmaya açık bir duruş anlamına geldiğini ifade etti.
Öngörüye göre, TL varlıklara olan talep, rezerv değişimleri ve büyüme görünümündeki riskler, önümüzdeki süreçte Merkez Bankası’nın politikalarının yönünü belirleyecek. Bu çerçevede, faiz indirimlerinin zamanlamasında Mayıs Enflasyon Raporu'nun belirleyici olabileceği öngörülüyor.
Rezerv kaybı ve döviz talebi kararları şekillendirdi
A1 Capital, Mart sonundan bu yana yaşanan rezerv kayıplarının faiz artışında etkili olduğuna dikkat çekti. Buna göre, 18 Mart-4 Nisan tarihleri arasında yurtiçi döviz talebinin %6,2 oranında (11,1 milyar dolar) artış gösterdiği belirtildi. Aynı dönemde, swap hariç net rezerv pozisyonunun 34,5 milyar dolar azaldığı bilgisi paylaşıldı.
Mevduat faiz oranlarında yukarı yönlü ayarlamalara rağmen, dövize yönelişin sürdüğü; bunun da iç ve küresel belirsizliklerle bağlantılı olduğu ifade edildi. TCMB'nin, bu gelişmeler doğrultusunda rezervleri istikrara kavuşturmak amacıyla faiz artışı kararı aldığı belirtildi.
Enflasyon beklentisi yükseliyor
TCMB'nin metninde Mart ayında temel enflasyon eğiliminde iyileşme olduğunun kabul edildiği, ancak Nisan ayında mal enflasyonunda hafif bir artış ve hizmet sektöründe görece durağanlık beklendiği aktarıldı. Döviz kuru hareketliliği ve elektrik fiyatlarına yapılan zamların, yıllık enflasyon oranını yukarı çekebileceği belirtildi.
A1 Capital, öncü göstergelerin iç talepteki yavaşlamaya karşın, genel seviyenin hâlâ tahminlerin üzerinde olduğunu vurguladı. Bu durumun, sıkılaştırma ihtiyacının sürebileceğine işaret ettiği ifade edildi.
Avrupa cephesinde faiz indirimi
Bültenin Avrupa Merkez Bankası (ECB) bölümünde ise, ECB’nin geçen yıl hazirandan bu yana yedinci kez faiz indirimine gittiği bilgisi yer aldı. 25 baz puanlık indirimin ardından mevduat faiz oranı %2,25 seviyesine çekildi.
A1 Capital, Euro bölgesindeki büyüme endişelerinin arttığını, Almanya’nın mali politikalarındaki U dönüşünün önceki iyimser havayı ortadan kaldırdığını belirtti. ECB Başkanı Christine Lagarde’ın, para politikası duruşunun artık “nötr faiz” gibi kavramlarla açıklanamayacağını vurguladığı aktarıldı.
ECB’nin bir sonraki toplantısında, mevcut ticaret gerginliklerinin sürmesi durumunda yeni bir faiz indiriminin sürpriz olmayacağı değerlendirmesi yapıldı.