A1 Capital'in 20 Mayıs 2025 tarihli günlük bülteninde, doların zayıf görünümünü koruduğu, altının ise jeopolitik gelişmeler ve faiz beklentileriyle baskı altında kaldığı vurgulandı. ABD 30 yıllık tahvil faizlerinin yükselmesi dikkat çekerken, yatırımcılar temkinli bir duruş sergiliyor.

Doların savunmasız görünümü sürüyor

Bültende, Moody's'in ABD'nin kredi notunu düşürmesinin ardından piyasalarda kırılganlığın sürdüğü belirtildi. A1 Capital analistlerine göre, ABD varlıklarına yönelik mali riskler artarken, dolar güçlü kalmakta zorlanıyor. Bu durum, ons altın fiyatlarını da etkiliyor.

Altın, son işlemlerde %0,5 değer kaybıyla 3.213 dolar seviyesine gerilerken, ABD altın vadeli işlemleri %0,6 düşüşle 3.215 dolardan işlem gördü. Ancak 3.200 doların altına sarkmalarda alımların devreye girdiği gözleniyor.

Hazine tahvilleri yükseldi, piyasalar tedirgin

ABD'nin 30 yıllık tahvil getirileri %4,992 seviyesine kadar çıkarak Kasım 2023’ten bu yana en yüksek düzeye ulaştı. Bu yükselişin temelinde, Başkan Trump’ın sunduğu yeni vergi indirimi paketinin uzun vadeli borç stokuna ciddi etkilerinin olacağı endişesi yatıyor.

Ayrıca, Çarşamba günü yapılacak 16 milyar dolarlık 20 yıllık ABD Hazine Bonosu ihalesine yönelik beklentiler de piyasada yakından izleniyor.

Çin faiz indirimi yaptı, Euro destek buldu

Çin Merkez Bankası’nın kredi faiz oranlarında indirime gitmesi dikkat çekerken, büyük kamu bankalarının da mevduat faizlerinde düşüşe gittiği bildirildi. Bu gelişme, Çin ekonomisinin desteklenmeye çalışıldığını gösteriyor.

Euro tarafında ise Romanya seçim sonucu, birlik içinde kalma eğilimini güçlendirdi. Perşembe günü açıklanacak Mayıs ayı PMI verileri Euro Bölgesi ekonomisi için belirleyici olacak.

Jeopolitik gelişmeler altın ve petrolü etkiliyor

Ateşkes umutlarının gündeme gelmesiyle birlikte altına olan güvenli liman talebi azaldı. Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin ardından müzakere sinyalleri gelse de Kremlin sürecin zaman alacağını vurguladı.

Petrol fiyatları ise yatay bir seyir izledi. ABD ve İran arasında nükleer görüşmelerin etkisi ve Çin'deki ekonomik belirsizlikler yatırımcıların temkinli kalmasına neden oldu.