Dünya gazetesi yazarı Dr. Hakan Çınar, Türkiye ekonomisinin 2025 Mayıs ayı itibarıyla hâlâ yüksek belirsizlik altında olduğunu belirterek, sanayicinin ve ihracatçının ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu yazdı. Çınar’a göre, makroekonomik veriler ile reel sektör arasında ciddi bir uyumsuzluk var ve üretici kesim, artan maliyetler ve sıkı para politikaları nedeniyle nefes almakta zorlanıyor.
Krediye erişim zorlaştı, üretim baskı altında
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 50’ye çıkarması kısa vadede döviz talebini bastırsa da, reel sektör üzerinde ağır maliyetler oluşturdu. Banka kredilerine erişimin zorlaşması ve kredi faizlerinin yüzde 60’ları aşması, birçok KOBİ’nin yatırım yapmasını imkânsız hale getirdi. Üretici enflasyonu hâlen çift hanelerde seyrederken, dövize bağımlı üretim yapan firmalar hem iç piyasada hem dış piyasada fiyat tutturmakta zorlanıyor. Artan maliyetler ve eriyen talep, üretim planlarının ötelenmesine ve küçülmeye giden firmaların sayısının artmasına neden oluyor.
Sanayi odaları ağır tabloya dikkat çekiyor
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, reel sektörün program hedeflerinden uzaklaşmaya başladığını ve sanayiye yüklenen maliyetin kapasite sınırlarını zorladığını belirtti. Bahçıvan, “Sanayi sektörü bu bedelleri hak etmiyor ve dayanma sınırına geldi” dedi. Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç ise Merkez Bankası’nın faiz politikalarını eleştirerek, sanayicinin artık yatırım yapacak veya üretimi sürdürecek gücünün kalmadığını vurguladı.
Kırılganlık derinleşiyor, çözüm yapısal reformlarda
Dr. Hakan Çınar, ekonomik güven endeksindeki düşüşe dikkat çekerek Türkiye ekonomisinin yapısal bir kırılganlık içinde olduğunu belirtti. Enflasyon ve faizle şekillenen maliyet kıskacının iyimserliği boşa çıkardığını söyleyen Çınar, çözümün sadece para politikalarında değil, vergi sistemi, teşvik mekanizmaları ve eğitim politikalarında da reform yapılmasında yattığını ifade etti. Aksi takdirde Türkiye ekonomisi uzun vadeli bir durgunluk riskine girebilir.