Petrol fiyatları haftaya yükselişle başladı. Brent ham petrolü 66,30 dolara, ABD Batı Teksas petrolü ise 62,62 dolara çıkarak geçen haftaki kayıplarının bir bölümünü telafi etti. Yüzde 1,2’lik artışta hem OPEC+’ın üretim artış hızını düşürmesi hem de Rusya’ya yönelik yeni yaptırım ihtimalleri etkili oldu.
OPEC+ üretim artışını yavaşlattı
Suudi Arabistan öncülüğünde toplanan OPEC+ ülkeleri, ekim ayından itibaren günlük yalnızca 137 bin varil ek üretim yapma kararı aldı. Bu rakam, yaz aylarında görülen 400–550 bin varillik artışların oldukça altında kaldı. Kararın, kış aylarında muhtemel bir petrol fazlasına rağmen alınması piyasalarda sürpriz yarattı.
Analistler, düşük üretim artışının alımları tetiklediğini ve fiyatların yeniden toparlanmasına destek olduğunu belirtiyor. Fujitomi Securities’ten Toshitaka Tazawa, OPEC+’ın sınırlı üretim artışının piyasada bir rahatlama yarattığını ve geçen haftaki sert düşüş sonrası teknik toparlanmayı desteklediğini söyledi.
Rusya-Ukrayna savaşı fiyatları destekliyor
Hafta sonu Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik en büyük hava saldırısını gerçekleştirmesi ve Kiev’deki ana hükümet binasının hedef alınması jeopolitik riskleri artırdı. Bu gelişmeler, Rus petrolünün küresel arzı dengelemede daha az rol oynayacağı yönündeki beklentileri güçlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalı liderlerle Rusya-Ukrayna savaşını görüşmek üzere Washington’da temaslarda bulunacaklarını açıkladı. Piyasalar, bu görüşmelerden çıkabilecek olası yeni yaptırımların petrol arzını daha da sıkılaştırabileceğini fiyatlıyor.
Analistler 2026 için petrol fazlası öngörüyor
Goldman Sachs, kısa vadede fiyatların jeopolitik gerilimler ve sınırlı arz nedeniyle desteklenmeye devam edeceğini ancak 2026’da daha büyük bir petrol fazlası beklendiğini bildirdi. Banka, Brent için 2026 ortalama fiyat tahminini 56 dolar, WTI için ise 52 dolar seviyesinde tuttu.
Uzmanlara göre, kısa vadede arz endişeleri fiyatlara destek verirken, orta vadede küresel talep ve ABD üretim artışları belirleyici olacak.