İran ve ABD, Tahran’ın nükleer programına ilişkin anlaşmazlıkları ele almak üzere Pazar günü Umman’da yeniden görüşmelere başlayacak. Görüşmeler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu ziyareti öncesi gerilimin arttığı bir döneme denk geliyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve Trump’ın Orta Doğu temsilcisi Steve Witkoff’un katılacağı müzakereler, Maskat’ta dördüncü tur kapsamında gerçekleştirilecek. Taraflar diplomatik çözümden yana olduklarını belirtse de, temel talepler konusunda derin görüş ayrılıkları sürüyor.

ABD’den “sıfır zenginleştirme” şartı

ABD tarafı, İran’ın nükleer tesislerini tamamen sökmesini ve zenginleştirme faaliyetlerine son vermesini talep ediyor. Witkoff, “Zenginleştirme yok. Bu, sökme ve silahsızlanma anlamına geliyor” diyerek Natanz, Fordow ve Isfahan tesislerinin kapatılmasını şart koştu.

Ancak İran, bu talepleri reddediyor. Arakçi, İran’ın nükleer haklarından taviz vermeyeceğini belirterek, “İran, müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor ancak haklarından geri adım atmayacak” dedi.

Tahran’ın kırmızı çizgileri değişmedi

İranlı yetkililere göre, zenginleştirme programının sona erdirilmesi veya uranyum stoklarının teslim edilmesi, İran’ın uzlaşamayacağı kırmızı çizgiler arasında. Balistik füze programının da müzakere konusu yapılması kesin bir dille reddediliyor.

Yetkililer, ABD’nin kamuoyuna yaptığı açıklamalarla masada söyledikleri arasında fark olduğunu vurgularken, Maskat’taki görüşmelerin seyrinin netleşeceğini ifade etti. Aslen Roma'da yapılması planlanan müzakereler, Umman’ın "lojistik gerekçeleriyle" Maskat’a alınmıştı.

Diplomasi zayıflarsa askeri risk artıyor

Trump’ın 13-16 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan, Katar ve BAE’ye yapacağı ziyaretten önce gerçekleşen bu görüşmelerin başarısız olması halinde, ABD'nin askeri seçenekleri değerlendirebileceği mesajı dikkat çekiyor. İran ise, Trump’tan anlaşmalara sadık kalacağına dair açık ve bağlayıcı güvence istiyor.

İran, 2019'dan bu yana %60’a kadar uranyum zenginleştirdiğini açıklarken, silah seviyesine yakın bu oranın BM gözlemcilerince “dramatik” olarak değerlendirildiği biliniyor.