Dolar, son 22 ayda yüzde 45 değerlendi gibi görünse de enflasyona karşı eridi. Reel olarak bakıldığında hem yatırımcı hem ihracatçı kayıp yaşadı.

TÜİK’in verilerine göre, doların nominal değeri artsa da enflasyondan arındırıldığında dolar 22, euro ise 14 aydır yatırımcısına kaybettiriyor. 22 ay önce yaklaşık 27 TL olan dolar dün 39,18 TL’den işlem gördü. Aynı dönemde euro 34 TL’den 45 TL’ye yükseldi. Ancak bu artışlar enflasyonun gerisinde kaldı.

Döviz kuru politikası piyasalarda yönü belirledi

Kamunun döviz kurlarını baskı altında tutma politikası, para piyasalarının yönünü büyük ölçüde şekillendirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yüksek faiz politikasıyla birlikte uyguladığı kur müdahaleleri, döviz piyasasında “yükseliş varmış gibi” bir tablo ortaya çıkardı.

Ekonomist Coşkun Cangöz’e göre, yüksek faizler TL’ye yönelimi artırırken, iç talepte daralma yarattı. Merkez Bankası'nın müdahaleleri ise döviz kurunun enflasyonun altında kalmasını sağladı.
Döviz bürosunda işlem yapan vatandaşlar; kur artışı reel kazanç getirmedi, yatırımcı ve ihracatçı zararda.

19 Mart sonrası tablo tersine döndü

Prof. Dr. Yakup Küçükkale, son iki yıllık süreci 19 Mart öncesi ve sonrası olarak ayırıyor. Bu tarihten önce Merkez Bankası net döviz alıcısıydı. Ancak 19 Mart’taki ekonomik şokun ardından MB, bu kez döviz satıcısı konumuna geldi. Carry trade kaynaklı döviz talebinin artması da bu dönüşümde etkili oldu.

Sonuç olarak, kamu müdahaleleri rezervlerde 57 milyar dolarlık azalmaya neden oldu. Bu durum, Merkez Bankası'nın rezerv gücünü zayıflatırken, kur üzerindeki kontrolün maliyetini de artırdı.

İhracatçılar ve üreticiler için çifte kayıp

Nominal olarak değerlenen döviz kuru, reel olarak yerinde saydığı için ihracatçılar ciddi rekabet kaybı yaşadı. Kâr marjları düşerken, ithal ürünlerin ucuzlaması yerli üreticiyi zor durumda bıraktı. Turizm gelirlerinde düşüş gözlenirken, dövize yatırım yapanlar da reel anlamda zarar etti.

Ekonomist Onur Çankaya, “5 liradan alınan doları 31 liradan yerine koyan ekonomi yönetimi, 19 Mart’tan sonra halktan toplanan vergilerle oluşturulan rezervleri eritti” diyerek kamu müdahalesine sert eleştiride bulundu.