Dünya gazetesi yazarı Naki Bakır’ın değerlendirmelerine göre, 2025’in ilk beş ayında ekonomik belirsizliklere rağmen bankacılık sektörü reel bazda kredi hacmini artırmayı başardı. Ocak-Mayıs döneminde toplam kredi stoku cari olarak yüzde 18,9 artışla 18 trilyon 898,5 milyar liraya ulaşırken, enflasyondan arındırıldığında reel büyüme yüzde 3,3 oldu.
Kredi artışındaki bu eğilim, hem ticari kredilerin hem de bireysel kredi kartlarının güçlü performansıyla şekillendi. Mart ortasından itibaren yükselişe geçen kredi faizlerine rağmen, son iki ayda büyüme hız kesmedi.
Ticari krediler büyümenin ana sürükleyicisi oldu
Ekonominin üretim tarafı için kritik öneme sahip ticari krediler, ilk beş ayda net 2,3 trilyon lira artarak 14,4 trilyon liraya yükseldi. Bu artış, yüzde 19,1’lik cari büyümeye ve yüzde 3,5’lik reel genişlemeye işaret etti.
Ticari kredilerdeki artışın yaklaşık 1 trilyon liralık kısmının nisan-mayıs döneminde gerçekleşmesi, iç ve dış politik gerilimlere rağmen üretim finansmanına olan ihtiyacın devam ettiğini gösterdi. Faizlerdeki artışa rağmen şirketlerin fon talebi sürüyor.
Bireysel kart borçları en hızlı büyüyen kalem oldu
Tüketici kredilerinde yaşanan sıkılaşma, bireyleri kredi kartlarına yönlendirdi. Bireysel kredi kartı borç bakiyesi, ilk beş ayda yüzde 21,5 oranında artarak 2,18 trilyon liraya çıktı. Reel bazda bu artış yüzde 5,6 olarak hesaplandı.
Taksitsiz kart borçları yüzde 24,2 oranında büyürken, taksitli borçlar yüzde 15,9 arttı. Özellikle taksitsiz borçlardaki artış, kısa vadeli finansman ihtiyacının arttığını ortaya koyuyor. Bu eğilim, tüketicilerin yükselen faiz ortamında uzun vadeli borçlanmadan kaçındığını gösteriyor.
İhtiyaç kredilerinde sınırlı büyüme, taşıt kredilerinde daralma
İhtiyaç kredilerinde yılın ilk beş ayında cari olarak yüzde 17,6 büyüme gözlense de, reel artış sadece yüzde 2,2 oldu. Aynı dönemde taşıt kredilerinde ise yüzde 18,5’lik nominal daralma yaşanırken, reel küçülme yüzde 29,2’ye ulaştı. Konut kredileri ise sınırlı bir büyüme ile yılı sürdürüyor.
Bu farklılaşma, tüketici davranışlarında kredi faizlerine duyarlılığın arttığını ve uzun vadeli yükümlülüklerden kaçınıldığını ortaya koyuyor.
Faizlerde yön yeniden yukarı
Merkez Bankası’nın yılın ilk çeyreğinde başlattığı faiz indirimleri, mart sonrasında tersine döndü. Siyasi gelişmelerin ve dış ticaret gerilimlerinin etkisiyle ihtiyaç ve ticari kredi faizleri yeniden yükselişe geçti. 30 Mayıs itibarıyla ihtiyaç kredisi faizi yüzde 73,39’a, ticari kredi faizi ise yüzde 61,51’e ulaştı.
Konut ve taşıt kredisi faizleri de kasım sonundaki seviyelerin üzerine çıktı. Bu durum kredi maliyetlerinin giderek ağırlaştığını gösteriyor.
Gözler Merkez Bankası’nın 19 Haziran kararında
Politika faizini mart ayında yüzde 42,5’e kadar düşürdükten sonra yeniden yüzde 46’ya çıkaran Merkez Bankası, 19 Haziran’da kritik bir karar verecek. Küresel ekonomideki dalgalanma ve iç siyasi gündem, karar üzerinde etkili olacak.
Piyasalar, bir faiz indirimi olasılığına daha yüksek ihtimal veriyor. Ancak sabit tutma ya da yeni bir artış olasılığı da masada. Alınacak kararın kredi piyasası, üretim finansmanı ve enflasyonla mücadele üzerinde belirleyici etkisi olacak.
Son bir yılda 5,4 trilyon liralık artış
2024 Mayıs’tan bu yana toplam kredi hacmi cari olarak yüzde 39,8 büyüyerek 5,4 trilyon lira net artış gösterdi. Reel büyüme ise yüzde 3,2 olarak hesaplandı.
Yıllık bazda ticari kredilerde 4 trilyon liranın üzerinde artış yaşanırken, en güçlü reel büyüme yüzde 10,7 ile bireysel kredi kartı borçlarında gerçekleşti. Bu tablo, bireylerin giderek artan finansman ihtiyaçlarını daha kısa vadeli, esnek kredi kanallarıyla karşılamaya çalıştığını ortaya koyuyor.