Bulls Portföy yönetimindeki BOS – Bulls Portföy Altıncı Serbest Fon’un TEFAS üzerinden yeni pay ihracına gitmesi, serbest fonların esnek yapısından çok, portföyün neredeyse tamamının çalışanı bulunmayan UFUK Yatırım hisselerinde toplanması nedeniyle piyasalarda ciddi soru işaretleri yarattı.
Serbest fonlar mevzuat çerçevesinde tek bir hisseye yüksek oranlı yatırım yapabilme esnekliğine sahip bulunuyor. Ancak BOS – Bulls Portföy Altıncı Serbest Fon’un portföy verileri incelendiğinde, tartışmanın odağını yoğunlaşma oranından ziyade yoğunlaşmanın yöneldiği şirket oluşturuyor. Toplam büyüklüğü 2 milyar 477 milyon TL seviyesine ulaşan fonun varlıklarının yaklaşık yüzde 93’ünün hisse senetlerinde, hisse portföyünün ise yüzde 81’inin UFUK paylarında toplandığı görülüyor. Bu tablo, fon portföyünde yaklaşık 1 milyar 904 milyon TL’lik kaynağın tek bir şirkete yönlendirilmiş olması nedeniyle risk ve portföy dengesi açısından piyasa tarafından eleştirel biçimde değerlendiriliyor.
Serbest fon mu, tek hisse vitrini mi?

939 yatırımcısı bulunan bir fonun, yatırımcılara “fon” şemsiyesi altında fiilen tek hisse riski sunması, piyasa açısından sıradan bir tercih olarak görülmüyor. Çünkü burada tartışılan konu, agresif bir strateji değil; kurumsal mantık.
Zira fonun merkezine yerleştirilen UFUK Yatırım’a ilişkin kamuya açık veriler incelendiğinde, şirketin aktif bir operasyon yapısı, bilinen bir üretim faaliyeti ya da çalışan kadrosu bulunmadığı görülüyor. Buna rağmen, milyarlarca liralık bir fon portföyünün neredeyse tamamının bu hisseye yönlendirilmiş olması, “Bu tercih neyin üzerine inşa ediliyor?” sorusunu kaçınılmaz kılıyor.
Fon büyürken risk kime aktarılıyor?
BOS fonunun 1,5 milyar TL nominal tutarında yeni payı TEFAS üzerinden yatırıma açması, mevcut portföy yapısı dikkate alındığında, tartışmaları daha da derinleştiriyor. Eğer portföy kompozisyonu değişmeden fon büyümeye devam ederse, UFUK hissesi üzerindeki yoğunlaşma daha da artacak.
Bu noktada piyasa kulislerinde şu soru yüksek sesle soruluyor:
UFUK Yatırım'daki tartışmalı fiyatlamanın ve sosyal medyada tepki çeken yükselişin riski, fon aracılığıyla yatırımcıya mı dağıtılıyor?
Bazı yatırımcılar, bu yapının fon yatırımcısı için bir çeşit “dolaylı taşıyıcı” işlevi görüp görmediğini sorguluyor. Başka bir ifadeyle, doğrudan hisseye girmek istemeyen veya giremeyen yatırımcılar, fon üzerinden aynı riskin içine mi çekiliyor?
Şeffaflık ve gerekçe eksikliği
Bulls Portföy tarafından yapılan KAP açıklamalarında, pay ihracının piyasa koşulları ve portföy dengeleri gözetilerek yapıldığı belirtiliyor. Ancak çalışanı olmayan, faaliyetleri sınırlı bir şirketin neden bu ölçüde merkezde tutulduğuna ilişkin somut ve ikna edici bir gerekçe kamuoyuyla paylaşılmış değil.
Bu durum, fonun sürdürülebilir büyüme hedefinden çok, belirli bir hisseye yönelik fiyatlama dinamiklerinin desteklenip desteklenmediği tartışmasını gündeme taşıyor.
Piyasanın beklediği netlik
Serbest fonların risk alabileceği biliniyor. Ancak yatırımcılar, “yüksek risk” ile “gerekçesiz yoğunlaşma” arasındaki farkın açıkça ortaya konmasını bekliyor. BOS fonu özelinde ise tablo net:
Ortada çeşitlendirilmiş bir portföyden ziyade, çalışanı dahi olmayan bir şirket etrafında şekillenen dev bir pozisyon bulunuyor.
Bu yapının nereye evrileceği, yeni pay ihracı sonrası portföyde bir dengeleme adımı atılıp atılmayacağı ve UFUK Yatırım tercihlerinin hangi rasyonelle savunulacağı, önümüzdeki dönemde piyasanın en yakından izleyeceği başlıklar arasında yer alıyor.
Şu an için yatırımcıların aklındaki soru ise oldukça net:
Bu fon gerçekten bir portföy mü, yoksa tek bir hikâyenin finansal taşıyıcısı mı?





