ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve gelmesinden bu yana aldığı gümrük vergisi kararları, küresel ekonomide ciddi dalgalanmalara neden oldu. ABD'nin başlıca ticaret ortaklarını hedef alan agresif tarife politikaları, piyasalarda sert hareketlere yol açarken, dünya genelinde ekonomik belirsizliği artırdı.
Trump’ın gümrük vergileri, sadece Çin değil, Kanada, Meksika ve Avrupa Birliği gibi stratejik ortakları da kapsayacak şekilde hızla genişledi. İthal mallara uygulanan bu vergiler, ABD’de fiyatları artırırken, karşılıklılık ilkesine göre uygulanan misillemeler nedeniyle ticaret savaşları hız kazandı.
Ticaret savaşında zaman çizelgesi
Trump’ın 1 Şubat’ta Çin, Meksika ve Kanada ithalatına yönelik ilk vergi adımından itibaren izlediği yol haritası, sadece ticaret dengelerini değil, diplomatik ilişkileri de derinden etkiledi.
-
10 Şubat’ta çelik ve alüminyumda yüzde 25’lik sabit vergi uygulamasına geçildi.
-
26 Mart’ta ithal otomobillere yüzde 25 vergi getirildi.
-
9 Nisan’da bazı vergiler askıya alınsa da genel tarife politikası sürdürüldü.
-
12 Mayıs’ta Çin ile 90 günlük bir ateşkes anlaşmasına varıldı ve karşılıklı tarifeler düşürüldü.
-
28 Mayıs’ta bir ticaret mahkemesi, Trump’ın genel vergiler yoluyla yetkisini aştığına hükmederek tarifelerin yürürlüğünü durdurdu. Ancak 29 Mayıs’ta temyiz mahkemesi kararı geçici olarak bozarak vergileri yeniden yürürlüğe koydu.
Belirsizlik ve piyasa etkisi büyüyor
Trump yönetiminin ticaret politikası, finansal piyasalarda sık sık sert dalgalanmalara neden oldu. Özellikle teknoloji ve otomotiv gibi küresel tedarik zincirlerine bağlı sektörlerde şirketler, maliyet baskısıyla karşı karşıya kaldı. Apple gibi büyük firmalar, üretimlerini ABD’ye kaydırmaları yönünde baskı gördü.
Aynı zamanda ilaç, yarı iletken ve elektronik sektörlerini de etkileyen politikalar, ulusal güvenlik gerekçesiyle tarifeye tabi tutuldu. Bu durum, ticaret politikasıyla jeopolitik stratejinin iç içe geçtiği yeni bir döneme işaret ediyor.
Son duruma göre değerlendirme bekleniyor
Federal mahkeme kararlarının ardından sürecin nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. 5 Haziran ve 9 Haziran’da sunulacak beyanlar, Trump’ın tarife politikalarının devamlılığı açısından kritik bir rol oynayacak.
Ekonomistler, bu belirsizlik ortamının özellikle yatırım kararlarını erteleyen firmalar için büyük bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Gözler şimdi hem ABD mahkemelerinden çıkacak kararlarda hem de Temmuz ayında AB ile yapılacak müzakerelerde olacak.