2024 yılına girerken küresel merkez bankaları, faiz oranlarını düşürme planlarını revize etmek zorunda kaldı. Beklenenden daha kalıcı enflasyon ve dirençli ekonomik büyüme, bu planların büyük ölçüde başarısız olmasına neden oldu.

Faiz İndirim Planları Suya Düştü

Altı ay önce, kredi kartı sahibi olmak, ev almak veya iş kurmak isteyenler için müjde gibi görünen faiz indirimleri planlanıyordu. Fed Başkanı Jerome Powell, geçen Aralık ayında yaptığı açıklamada, "Faiz indirimleri dünyada bir tartışma konusu ve bizim için de bir tartışma" demişti. Bu açıklamalar, küresel piyasalarda büyük bir iyimserlik yaratmıştı. Ancak, enflasyonun beklenenden daha kalıcı ve ekonomik büyümenin daha dirençli olması, bu planların gerçekleşmesini engelledi.

Merkez Bankalarının Kararları 

Fed, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Kanada Merkez Bankası gibi büyük merkez bankaları, 2022 ve 2023 yıllarında faiz oranlarını hızla artırarak enflasyonla mücadele etmeye çalıştı. Ancak, 2023'ün sonunda para politikasının gevşetilmesine yönelik beklentiler, büyük ölçüde başarısız oldu. ECB ve Kanada Merkez Bankası bu ay bazı mütevazı faiz indirimleri yapsa da, bu adımlar enflasyonun hızlı bir şekilde düşmesine yönelik beklentileri karşılayamadı.

Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası'nın Durumu

ECB, enflasyonun hedefe geri dönmesi konusunda zorluklarla karşı karşıya olduklarını belirtti. ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun 2025 sonuna kadar yüzde 2 hedefine düşeceğinden emin olduklarını söyledi. İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise faiz oranlarını sabit tutarak borçlanma maliyetlerini düşürmeye yönelik adımları bir süre daha erteledi. BoE'nin bu kararı, İngiltere'nin ekonomik ve siyasi istikrarı için kritik bir dönem olan Başbakan Rishi Sunak'ın görev süresi boyunca alındı.

Ekonomik Büyüme ve Enflasyon Arasındaki Denge

ECB politika yapıcıları, enflasyonu kontrol altına almak için önümüzdeki dönemde zorluklar yaşanabileceğini belirtti. Fransa'daki siyasi belirsizlik ve erken parlamento seçimleri, piyasalarda endişe yaratıyor. ECB'nin ilk faiz indiriminin Haziran ayında gelmesi bekleniyor. Ancak, piyasa fiyatlamaları dramatik bir şekilde değişti. Aralık ayında faiz indirimi beklentileri yüksekken, şu an için bu yıl bir faiz indirimi ihtimali düşük görünüyor.

Beklentileri Yönetmek

Fed Başkanı Powell, faiz indirimi konusunda büyük bir değişiklik beklenmediğini belirtti. Yatırımcılar Powell'ın yorumlarını dikkate alarak faizlerin Eylül ayından itibaren düşeceğine yönelik beklentilerini sürdürüyor. Ancak, büyük merkez bankalarının "kısıtlayıcı" para politikaları beklenenden daha uzun süre devam edebilir ve bu durum ekonomik baskıları artırabilir.

İşgücü Piyasası ve Ekonomik Riskler

Devam eden kısıtlayıcı politika, işgücü talebini azaltma ve işsizliği artırma riski taşıyor. Fed'in yıl sonu için öngördüğü %4 işsizlik oranı hedefi, işgücü piyasasının kırılgan olduğunu gösteriyor. Indeed Hiring Lab'ın Kuzey Amerika ekonomik araştırma direktörü Nick Bunker, "Devam eden kısıtlayıcı politika, işgücü talebini çok fazla aşağı çekme ve işsizliği Fed'in yıl sonu için öngördüğü mevcut %4'ün üzerine çıkarma riski taşıyor" dedi. Ekonomistler, merkez bankalarının para politikalarını yeniden gözden geçirerek doğru adımları atması gerektiğini vurguluyor.

Editör: Halit Alptekin