ABD finans piyasaları, Trump yönetiminin ikinci döneminde farklı sinyaller veriyor. Hisse senetleri rekor seviyelere çıkarken, küresel rezerv para birimi olan dolar bu yıl yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Yılın henüz üçte biri bile dolmadan görülen bu tablo, dolarda son 20 yılın en zayıf performansı olarak kayıtlara geçti.

Yatırımcılar dolar riskinden kaçıyor

Deutsche Bank’tan George Saravelos’a göre yabancı yatırımcılar eşi benzeri görülmemiş bir hızla dolar riskinden çıkıyor. ABD varlıkları talep görmeye devam etse de, fon akışları korunmalı işlemler üzerinden gerçekleşiyor. Hisse senedi yatırımlarında korunan akışlar yılbaşından bu yana olağanüstü artarken, tahvillerde de bu oran yüzde 50’ye ulaştı. Bu eğilim, yatırımcıların getirilerini kur riski karşısında güvence altına alma ihtiyacını öne çıkarıyor.

Fed’in faiz politikası ve belirsizlikler

ABD Merkez Bankası son toplantısında faizleri çeyrek puan indirdi. Ancak Fed’in yeni üyesi Stephen Miran’ın daha agresif indirim talepleri, Trump yönetiminin faizleri hızlı biçimde aşağı çekmek istediğini gösteriyor. Piyasalar bu olasılığı düşük bulsa da, siyasi baskının merkez bankası bağımsızlığı üzerindeki etkisi tartışılıyor.

Zayıf doların çelişkili etkisi

Trump ve ekonomi ekibi için zayıf dolar ihracatı destekleyici bir unsur olarak görülüyor. Ancak doların değer kaybı, küresel yatırımcıların ABD kurumlarına duyduğu güvenin zedelendiğine işaret ediyor. Bu durum altın fiyatlarının yeni rekor seviyelere yükselmesine de katkıda bulundu.

Küresel finans düzeninde kırılganlık

Varlık yönetim şirketi Robeco, yayımladığı raporda küresel finans düzeninde çöküş riskini yüzde 35 ihtimalle değerlendirdi. Çok taraflı kurumların zayıflaması ve siyasi baskılar, uzun vadeli riskleri artırıyor. Analistler, hisse senetlerindeki güçlü performansa rağmen yatırımcıların “endişe duvarına tırmanmaya” devam ettiğini vurguluyor.