Çin Devlet Başkanı Şi Jinping, Perşembe günü Pekin’de düzenlenen Çin-AB zirvesinde Avrupa Birliği liderlerine dikkat çeken mesajlar verdi. Şi, uluslararası durumun giderek karmaşıklaştığını belirterek, AB'nin "doğru stratejik tercihler" yapması gerektiğini vurguladı.
Zirve öncesinde beklentiler düşüktü
Diplomatik ilişkilerin 50. yıl dönümünü kutlamak amacıyla organize edilen zirveye, haftalardır süren gerilim ve format tartışmaları damgasını vurmuştu. Pekin’in talebiyle zirvenin süresi tek güne düşürülürken, taraflar arasında ticaret ve jeopolitik meselelerdeki derin görüş ayrılıkları dikkat çekti.
Masadaki başlıca konular: Ticaret, nadir topraklar ve pazar erişimi
Çin Başbakanı Li Qiang ile birlikte Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa’yı ağırlayan Şi Jinping, özellikle ticaret dengesizliği ve pazar erişimi konularında AB tarafına net mesajlar verdi. Görüşmelerde, Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına yönelik kontrolleri de gündeme geldi.
Nisan ayında başlatılan ihracat kontrolleri nedeniyle Avrupa’daki otomotiv üretim zincirlerinde ciddi aksamalar yaşanmış, bazı fabrikalarda geçici duruşlar olmuştu. Çin’in AB’ye yaptığı nadir toprak mıknatısı ihracatı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 245 artarak 1.364 metrik tona ulaştı. Ancak bu miktar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35 daha düşük kaldı.
Şi Jinping: İletişimi ve güveni artırmalıyız
Devlet televizyonu CCTV’ye göre Şi, görüşmede “Uluslararası durum ne kadar ciddi ve karmaşıksa, Çin ve AB’nin iletişimi o kadar güçlendirmesi, karşılıklı güveni artırması ve iş birliğini derinleştirmesi gerekiyor” dedi. Liderlere, halkların beklentilerini karşılayacak şekilde “doğru stratejik tercihler” yapmaları çağrısında bulundu.
Von der Leyen’den uzlaşmacı mesaj
Zirve öncesinde sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan von der Leyen, zirveyi ilişkileri “ilerletmek ve yeniden dengelemek için bir fırsat” olarak nitelendirdi. “Karşılıklı fayda sağlayan bir iş birliği mümkün” ifadelerini kullanan von der Leyen, daha yumuşak bir diplomatik ton tercih etti.
Pekin’den AB’ye: Rakip değil, kritik ortağız
Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, AB’yi "kritik bir ortak" olarak tanımlarken, sistemik rakip söylemine karşı çıktı. Açıklamada, iki tarafın ticaret, iklim ve küresel yönetişim gibi alanlarda ciddi ortak çıkarları bulunduğu belirtildi ve “Bu alanlar, izole sürtüşme noktalarıyla gölgelenmemeli” denildi.
AB ise Çin’i hem ortak, hem rakip, hem de sistemik rakip olarak tanımlıyor. Bu çelişkili tanımlar, Brüksel’in Pekin’e yönelik stratejik yaklaşımını karmaşıklaştırıyor.
Elektrikli araçlar ve sanayi kapasitesi de gündemde
Zirvede ayrıca Çin’in artan endüstriyel üretim kapasitesi ve Avrupa pazarındaki elektrikli araç ihracatları da tartışıldı. AB’nin yerli üretimi korumak için daha fazla ticaret önlemi alabileceği konuşulurken, Çin tarafı serbest ticaretin altını çizmeye devam ediyor.
Öte yandan, AB'nin ABD ile ihracat tarifelerine ilişkin imzalamaya yakın olduğu yeni ticaret anlaşması da Çin ile ilişkiler açısından kritik önem taşıyor. Bu anlaşmayla, Trump döneminde gündeme gelen yüzde 30’luk tarife tehdidinin yerine yüzde 15’lik daha ılımlı bir vergi uygulanması planlanıyor.