Afrika kıtası, yıllardır yüksek işlem maliyetleriyle sekteye uğrayan ticaretini yerel para birimiyle ödeme sistemleri üzerinden yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Yeni sistemler, dolara olan bağımlılığı azaltarak maliyetleri düşürmeyi ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyor.
PAPSS sistemi işlem maliyetlerini azaltıyor
Afrika ülkeleri arasında doğrudan yerel para birimleriyle ödeme yapılmasına olanak sağlayan Pan-Afrikan Ödeme ve Hesaplaşma Sistemi (PAPSS), son iki yılda hızlı bir büyüme kaydetti. Zambiya, Malavi, Kenya ve Tunus gibi ülkelerin dâhil olduğu sistem, 150 ticari bankayla kıtalararası işlemleri dönüştürmeye başladı.
Sistem sayesinde, geleneksel muhabir bankacılık üzerinden yürütülen işlemlerde yüzde 10-30’u bulan maliyet oranları yüzde 1’e kadar indirilebiliyor. PAPSS Genel Müdürü Mike Ogbalu, yalnızca Nijerya nairası, Gana sedisi veya Güney Afrika randı gibi yerel para birimleriyle işlem yapmanın kıtaya yıllık 5 milyar dolar tasarruf sağlayabileceğini söylüyor.
Dolar hâkimiyetine karşı alternatif değil, maliyet çözümü
PAPSS’in kurucuları dolarizasyonu tamamen ortadan kaldırmak niyetinde olmadıklarını, ancak Afrika ekonomilerinin ticarette üçüncü para birimlerine olan erişimde zorluk yaşadığını belirtiyor. Ogbalu, “Amacımız doların yerine geçmek değil, daha verimli bir sistem kurmak” diyor.
Afrika’da uluslararası ticaretin yüzde 84’ü hâlâ kıta dışı ortaklarla gerçekleşiyor. Muhabir bankacılık sistemi, özellikle sınır komşuları arasındaki işlemleri bile pahalı hale getiriyor.
Jeopolitik baskı ve Trump etkisi
Afrika’nın bu ekonomik dönüşümü, jeopolitik etkilerden bağımsız değil. ABD Başkanı Donald Trump, yeniden seçilmesi halinde BRICS ülkeleri ve benzeri girişimlere karşı sert ticaret önlemleri alacağını duyurdu. BRICS üyelerinin dolar dışı sistemlere yönelmesi karşısında %100 gümrük vergisi tehdidinde bulunan Trump, “Doları devirmek isteyenler Amerika’ya veda etmeli” ifadelerini kullandı.
Bu sert tutum, Afrika’nın bölgesel çabalarını da siyasi bir zeminle ilişkilendirme riski taşıyor. Uzmanlar, kıtanın yerel para sistemlerine yönelme amacının daha çok ekonomik verimlilik ve maliyet azaltımı temelli olduğunu vurgulasa da, ABD’nin bu adımları bir meydan okuma olarak yorumlaması olasılık dâhilinde.
G20 ve Dünya Bankası'ndan destek
Güney Afrika’nın G20 başkanlığı döneminde bu konuda en az bir oturum düzenlemesi ve Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Finans Kurumu’nun Afrika işletmelerine yerel para birimiyle kredi vermeye başlaması, küresel arenada da bu geçişin desteklendiğini gösteriyor.
Güney Afrika Merkez Bankası Başkanı Lesetja Kganyago, “Afrika'da sınır ötesi ödemeler dünyadaki en pahalılar arasında. Yerel parayla ticaret, kıta içi entegrasyon için şart” açıklamasında bulundu.