Türkiye ekonomisi, 2024 yılında yüzde 3,2 büyüme kaydederken, kişi başına düşen milli gelir 15 bin 463 dolarla rekor seviyeye ulaştı. Dünya gazetesi yazarı Naki Bakır’ın değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin bu göstergelerle Dünya Bankası’nın “yüksek gelirli ülkeler” sınıfına dahil olması güçlü bir olasılık olarak görülüyor.
GSYH büyümesi hedefin altında kaldı
TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’nin Gayrisafi Yurt İçi Hasılası (GSYH), 2024’te 1 trilyon 322,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Orta Vadeli Program'da (OVP) öngörülen 1 trilyon 331 milyar dolarlık hedefin altında kalınsa da, bu rakam Türkiye tarihindeki en yüksek seviyeyi ifade ediyor.
Hükümetin başlangıçta yüzde 4 olarak belirlediği 2024 büyüme hedefi, daha sonra OVP’de yüzde 3,5 olarak güncellenmişti. Buna karşın, 2024 yılı büyüme oranı yüzde 3,2 olarak gerçekleşti ve önceki üç yıla kıyasla daha düşük kaldı. 2021’de yüzde 11,4, 2022’de yüzde 5,5 ve 2023’te yüzde 5,1 olan büyüme oranları, ekonominin ivme kaybettiğini gösterdi.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre, 2024’ün son çeyreğinde GSYH çeyreklik bazda yüzde 1,7 büyüdü. Bu artış, üst üste iki çeyrek boyunca küçülen ekonominin teknik resesyondan çıktığını gösterdi.
Sanayide toparlanma, inşaatta rekor büyüme
GSYH’ye üretim yöntemiyle bakıldığında, sanayi sektöründeki dalgalanmalar dikkat çekti. İlk çeyrekte yüzde 4,1 büyüyen sanayi sektörü, ikinci ve üçüncü çeyreklerde sırasıyla yüzde 1,5 ve yüzde 2,1 küçüldü. Ancak son çeyrekte yüzde 1,4’lük büyüme ile toparlanma sinyali verdi.
Öte yandan, inşaat sektörü 2024’te yüzde 9,3 büyüme oranıyla en hızlı genişleyen sektör oldu. Deprem konutları yatırımlarının da etkisiyle, yılın her çeyreğinde güçlü bir performans sergileyen inşaat sektörü, ekonomiye en fazla katkıyı sunan alanlardan biri oldu.
Finans ve sigorta sektörü yüzde 4,9, tarım sektörü yüzde 3,9, bilgi ve iletişim sektörü ise yüzde 3,4 büyüdü.
Tüketim harcamaları ekonomiyi destekledi
Hanehalklarının tüketim harcamaları, ekonomik büyümenin temel itici gücü olmaya devam etti. 2024’ün son çeyreğinde tüketim harcamaları yıllık bazda yüzde 3,9 artarken, yıl genelinde ise yüzde 3,7 oranında büyüdü. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 59,2 olarak hesaplandı.
Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1,2, sabit sermaye yatırımları ise yüzde 3,9 büyüdü. Net ihracatın katkısı ise dördüncü çeyrekte negatife döndü.
Yüksek gelir ligine giriş kesinleşti mi?
Dünya Bankası’nın gelir sınıflandırmasına göre, 2023 yılında kişi başına milli geliri 14 bin 5 doların üzerine çıkan ülkeler “yüksek gelirli” olarak kabul ediliyordu. Türkiye’nin 2024 yılında kişi başına düşen milli gelirinin 15 bin 463 dolara ulaşması, ülkenin bu sınıfa girmesini büyük ölçüde kesinleştirdi.
Temmuz ayında Dünya Bankası tarafından açıklanacak yeni eşik değer, Türkiye’nin resmen “yüksek gelirli ülke” olarak sınıflandırılmasını netleştirecek. Naki Bakır’a göre, Türkiye’nin bu seviyeye ulaşmasında enflasyonun yarattığı nominal artışın ve düşük kur seviyesinin önemli rol oynadığı belirtiliyor.
Yüksek enflasyon ve düşük kur etkisi
Son iki yılda Türkiye ekonomisinin kişi başına düşen milli gelirinde yaşanan yükselişte, yüksek enflasyon ve düşük kur politikasının etkili olduğu görülüyor. Naki Bakır, TL’nin reel değer kazanmasının, dolar bazlı milli gelir hesaplamalarını yukarı çekerek “kağıt üzerinde” bir zenginleşme algısı yarattığını ifade ediyor.
Dünya Bankası’nın sınıflandırmasına göre Türkiye, 69 yıldır içinde bulunduğu “orta gelir tuzağından” çıkma aşamasına gelmiş görünüyor. Ancak uzmanlar, kur-enflasyon dengesinin gelecekteki etkilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor.