Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yıl sonuna kadar faiz oranlarını en az 25 baz puan artıracağına yönelik beklentiler güçleniyor. Reuters’ın temmuz ayında yaptığı ankete katılan ekonomistlerin çoğunluğu, küresel ticaret gerilimleri ve iç siyasi belirsizliklere rağmen parasal sıkılaşmanın devam edeceğini öngörüyor.
Faiz artırımı beklentisi yükseliyor
Ankete katılan 72 ekonomistin yüzde 54’ü, BOJ’un borçlanma maliyetlerini gelecek çeyrekte yüzde 0,50’den en az yüzde 0,75’e yükselteceğini tahmin ediyor. Bu oran, haziran ayındaki ankette faiz artışı bekleyenlerin oranı olan yüzde 48’in üzerinde. Ekonomistlerin yüzde 83’ü ise temmuz ve eylül aylarındaki toplantılarda bir değişiklik beklemiyor.
Norinchukin Araştırma Enstitüsü Başekonomisti Takeshi Minami, 2026 sonrası fiyatlarda yavaşlama olabileceğini belirterek, ABD’nin gümrük vergilerinin olası etkilerine dikkat çekti. Minami, “2025 sonbaharı, faiz artırımı için yakın vadede son şans olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi belirsizlik ve ticaret baskısı etkili olabilir
BOJ, rakip merkez bankalarının aksine parasal sıkılaştırma eğilimini koruyor. Ancak pazar günü yapılan parlamento seçimlerinde iktidar koalisyonunun aldığı ağır yenilgi, siyasi zeminin BOJ’un önündeki yolu daha da belirsiz hale getirdi. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın Japonya ile yaptığı ve 550 milyar dolarlık yatırım ile yüzde 15’lik gümrük vergisi içeren yeni ticaret anlaşması da ekonomide ek baskı yaratabilir.
Meiji Yasuda Araştırma Enstitüsü’nden Kazutaka Maeda ise Japonya’nın karşılıklı tarifeleri yüzde 10’un biraz üzerinde sınırlayacak bir anlaşma yapması halinde yıl içinde bir faiz artışının hâlâ mümkün olduğunu belirtiyor.
Enflasyon tahminleri düşüşe işaret ediyor
Ankette ayrıca, taze gıda hariç ancak yakıt maliyetlerini içeren çekirdek tüketici enflasyonunun mevcut mali yılda yüzde 2,6’ya ulaşması, 2026 mali yılında ise yüzde 1,7’ye gerilemesi bekleniyor. Piyasa fiyatlamaları ise yıl sonuna kadar 14 baz puanlık bir ek sıkılaşma öngörüyor.
BOJ’un önümüzdeki dönemde, hem iç siyasetteki istikrarsızlık hem de küresel ticaret dinamikleri ışığında kararlarını dikkatle dengelemesi gerekecek.