A1 Capital’in 2 Mayıs tarihli günlük bültenine göre ABD ekonomisinde ilk çeyrek küçülme verileri ve imalat sektöründeki daralma, durgunluk ihtimalini artırıyor. Bültene göre ithalat kaynaklı artış, üç yılın ardından ilk kez ekonomik daralmaya neden oldu. İlk çeyrekte %0,3 oranında küçülen ABD ekonomisi, yüksek ithalat ve azalan kamu harcamaları nedeniyle zayıfladı.
İthalattaki artış büyümeyi baskıladı
A1 Capital analizinde, firmaların gümrük tarifelerinden kaçınmak amacıyla ithalatı öne çekmesinin ciddi bir ticaret açığı doğurduğu vurgulandı. Yüzde 41,3 oranında artan ithalat, GSYİH’den 4,83 puan götürerek büyüme üzerinde belirleyici bir baskı oluşturdu. Bu gelişmelerin ikinci çeyrekte normalleşebileceği, ancak yıl genelinde yüksek vergi ve belirsizliklerin büyümeyi yeniden negatif tarafa çekebileceği belirtildi.
İç talep güçlü ama yeterli değil
Özellikle ekipman yatırımlarındaki %22,5’lik artış ve iç talepte gözlenen toparlanma, büyümeye yönelik umutları canlı tutsa da, tüketici harcamalarının önceki çeyreğe göre yavaşladığı gözlemlendi. Ücret ve maaş artışları %0,8 seviyesinde kalırken, enflasyon Mart ayında durağan seyretti. Tüm bu veriler ışığında A1 Capital, ABD’nin yılın ikinci yarısında durgunlukla enflasyonun aynı anda görüleceği stagflasyon riskine dikkat çekti.
İmalat sektörü ikinci ay üst üste daraldı
İmalat PMI verilerine de yer verilen bültende, sektörün Nisan ayında 48,7 ile daralma bölgesinde kalmaya devam ettiği aktarıldı. Özellikle ithalata bağımlı üretimin tarifeler nedeniyle zorlandığı, fabrika kapılarında fiyatların yüksek kaldığı ve bu durumun bazı firmaları işçi çıkarmaya yönelttiği ifade edildi. Girdi maliyetleri de artarken, üreticilerin ödediği fiyatlar Haziran 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Jeopolitik gelişmeler ve yurt içi görünüm
A1 Capital ayrıca ABD ile Ukrayna arasında imzalanan mineraller anlaşmasına da değindi. Anlaşmanın, Ukrayna’nın yeniden inşası için ortak yatırım fonunu içerdiği ve ABD’ye mineral projelerinde öncelik sağladığı belirtildi. Yurtiçinde ise fon ve mevduat stopaj oranlarının sabit tutulması ve Merkez Bankası fonlama oranlarının %49 seviyesinde kalması, risk priminin yüksekliğini koruduğu bir ortamda önemli gelişmeler arasında yer aldı.