SoftBank Group, kurucusu Masayoshi Son’un ABD’deki dev yapay zeka projelerine daha fazla kaynak ayırmak amacıyla Vision Fund ekibinde büyük bir küçülmeye gidiyor. Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, dünya genelinde 300’den fazla çalışanı bulunan ekipte yaklaşık %20’lik bir işten çıkarma planlanıyor.
Bu gelişme, Vision Fund’da 2022’den bu yana gerçekleşen üçüncü büyük işten çıkarma dalgası oldu. Ancak bu kez durum farklı; çünkü kesintiler, fonun Haziran 2021’den bu yana en iyi çeyreklik performansını sergilemesinin hemen ardından geliyor.
Fon küçülüyor, strateji değişiyor
Son dönemde Nvidia ve Coupang gibi halka açık şirketlerdeki yatırımlarıyla dikkat çeken Vision Fund, artık daha odaklı bir yatırım stratejisi benimsemeye hazırlanıyor. Bu strateji, geleneksel girişim sermayesi modelinden uzaklaşılarak, sermaye yoğun yapay zeka projelerine yönelme şeklinde öne çıkıyor.
Konuya yakın bir kaynak, işten çıkarmaların ardından kalan personelin OpenAI ile birlikte yürütülen dev projelere odaklanacağını belirtti. Bunların başında, ABD'de 500 milyar dolarlık bir veri merkezi ağı kurulmasını hedefleyen "Stargate" projesi yer alıyor.
Yatırım rotası yapay zeka altyapısına çevrildi
Masayoshi Son, 9,7 milyar dolarlık OpenAI yatırımı başta olmak üzere, son 12 ayda toplamda yaklaşık 65,8 milyar dolarlık yatırım yönetti. Bu süreçte özellikle yapay zeka altyapısı odağında çip, veri merkezi ve model entegrasyonunu kapsayan bir ekosistem inşa etmeye başladı.
Bu kapsamda, SoftBank bünyesindeki çip tasarımcısı Arm’ın yanı sıra Graphcore ve Ampere Computing gibi firmalar satın alındı. Intel ve Nvidia hisselerine yapılan yatırımlarla bu strateji daha da pekiştirildi.
Riskler ve sermaye güvencesi bir arada
Ancak bu yüksek maliyetli dönüşümün, Stargate gibi büyük ölçekli projelerde yaşanan gecikmeler nedeniyle uygulama riski taşıdığı ifade ediliyor. Buna rağmen SoftBank’ın CFO’su Yoshimitsu Goto, şirketin elinde 27 milyar dolar değerinde “çok güvenli” bir nakit rezervi bulunduğunu açıkladı.
Bu gelişmeler, Son’un yüksek risk, yüksek getiri stratejisine geri döndüğünü ve SoftBank’ın yeniden büyük çaplı teknoloji yatırımlarında öncü olmayı hedeflediğini ortaya koyuyor.