GÜNDEM

Türkiye'nin tekstil devleri konkordato kıskacında!

Yüksek maliyetler nedeniyle 2025’te 289 tekstil firması konkordato ilan etti. Üretim Mısır’a kayarken sektörde 322 bin kişilik istihdam kaybı yaşandı.

Abone Ol

Türkiye'nin ihracat lokomotiflerinden olan tekstil ve hazır giyim sektörü, 2025 yılı itibarıyla tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Yıl başından bu yana konkordato ilan eden firma sayısı 289’a ulaştı. Artan maliyetler, döviz kuru politikası ve küresel rekabet, sektörü adeta çıkmaza sürükledi.

Üretim Mısır’a taşınıyor, istihdam hızla eriyor

Konkordato Takip verilerine göre 2025’te iflasın eşiğine gelen 289 tekstil firmasının yanı sıra, yaklaşık 200 Türk firması da üretim faaliyetlerini Mısır’a taşıdı. Sektördeki toplam istihdam kaybı 322 bine ulaştı.

Türkiye, pandemi öncesi dönemde dünyanın altıncı büyük hazır giyim ihracatçısıydı. Ancak yükselen enerji, işçilik ve hammadde maliyetleri nedeniyle rekabet gücünü kaybetti. Mısır gibi düşük maliyetli üretim bölgeleri, Türk firmaları için cazibe merkezi haline geldi.

İhracat düşerken ithalat artıyor

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) verilerine göre, 2025’te Türkiye'nin hazır giyim ihracatı yüzde 6,9 düştü. Dünya pazarından aldığı pay ise 35 yıl sonra ilk kez yüzde 3’ün altına geriledi. Buna karşın, ithalat 5 milyar dolara dayandı.

Yıllık ihracatın 2025 sonunda 17 milyar dolara kadar gerilemesi bekleniyor. Bu düşüş, ihracatçılar ve sanayiciler açısından alarm niteliğinde.

"Rekabet gücümüzü kaybettik"

Türkiye İhracatçılar Meclisi Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı Fikret Kileci, Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı, kaliteli üretimi ve hızlı teslim avantajıyla öne çıktığını hatırlatarak bugün gelinen noktada bu avantajların tek başına yeterli olmadığını söylüyor:

“Enerji ve işçilik maliyetleri, döviz baskısı nedeniyle fiyat rekabetinde Asyalı üreticilerin gerisinde kaldık. Siparişler yavaş yavaş alternatif ülkelere kayıyor. Bu sektörümüz için acı bir tablo.”

Mısır üretim üssü haline geliyor

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclis Başkanı Şeref Fayat da sektörün hızla küçüldüğünü vurguluyor. Artan maliyetlerle birlikte firmaların üretimlerini Mısır’a taşıdığını ifade eden Fayat, 2025 sonu itibarıyla ihracatta 4-5 milyar dolarlık kayıp beklediklerini belirtiyor.

Fayat’a göre Türkiye, artık düşük adetli ama yüksek kaliteli üretime odaklanmak zorunda kalacak:

“Yüksek hacimli, düşük maliyetli üretim Mısır’a kaydı. Türkiye ise daha niş ve katma değerli ürünlerle öne çıkmaya çalışacak.”

“Sektör gözden mi çıkarıldı?” sorusu yaygınlaşıyor

Laleli Esnaf ve Sanayiciler Derneği (LASİAD) Başkanı Giyasettin Eyyüpkoca, yaşanan süreci “var olma savaşı” olarak tanımlıyor. Kapanan fabrikalar, küçülen işletmeler ve kitlesel işten çıkarmalar, sektörde umutsuzluk yaratıyor:

“Bu şartlarda ‘sektör gözden mi çıkarıldı’ diye sormadan edemiyoruz. Rekabet gücümüz ciddi anlamda zayıfladı.”

Hükümetten destek beklentisi büyüyor

Hazır giyim ve tekstil üreticilerinin hükümetten en acil beklentileri ise döviz kurunda gevşeme ve teşviklerin artırılması. Özellikle 5. ve 6. bölgelere özel destek mekanizmalarının yeniden yapılandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Fikret Kileci’ye göre ise uzun vadede çözüm, sadece kur ve maliyet desteğiyle sınırlı değil:

“Katma değerli üretim, teknik tekstiller, tasarım ve markalaşma gibi alanlara yatırım yapılmalı. Sadece fiyatla rekabet devri kapanıyor.”

Umutlar 2026’nın ikinci yarısına kaldı

Sektör temsilcileri, en erken 2026’nın ikinci yarısında Avrupa ve ABD pazarlarında talep artışıyla birlikte bir toparlanma bekliyor. Ancak bu süreçte ayakta kalabilen firmalar için yeni stratejiler, dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim gibi alanlarda dönüşüm kaçınılmaz olacak.