Dünya gazetesi yazan Naki Bakır, bugünkü köşe yazısında Merkez Bankası'nın faiz politikasındaki değişimin ve iç-dış siyasi ve ekonomik şokların ekonomide yarattığı belirsizliği değerlendirdi. Bakır'a göre, 19 Mart'ta başlayan operasyonlar ve ABD'nin yeni gümrük tarifeleriyle küresel ticaret savaşlarının alevlenmesi, Merkez Bankası'nın faiz indirim sürecini tersine çevirdi ve bankaların mevduat ile kredi faiz oranlarını hızla yükseltmesine neden oldu.
Mevduat faizleri belirgin şekilde arttı
Aralık ayından itibaren faiz indirimine giden Merkez Bankası, Mart ayında politika faizini yüzde 42,5'e çekmişti. Ancak artan kırılganlık nedeniyle Nisan ayında faiz yüzde 46'ya yükseltildi. Bu beş haftalık dönemde bankacılık sektörü ortalama mevduat faizlerinde bir aya kadar vadelerde 4,79 puan, üç aya kadar vadelerde 5,77 puan ve bir yıla kadar vadelerde 7,03 puan artış kaydetti. Altı aya kadar vadelerde ise 0,75 puanlık düşüş gözlendi.
Tüketici ve ticari kredilerde maliyet yükseldi
Tüketici kredilerinde özellikle ihtiyaç kredilerinin faiz oranı 14 Mart'ta yüzde 62,73 seviyesindeyken, 18 Nisan'da yüzde 70,58'e çıktı. Taşıt kredilerinde faizler 2,01 puan yükseldi, konut kredilerinde ise küçük bir düşüş yaşandı. Ticari kredilerde ise faizler 14 Mart'taki yüzde 55,20 seviyesinden, 18 Nisan'da yüzde 60,99'a yükseldi.
Sanayicinin krediye erişimi zorlaştı
Sanayi şirketlerinin yatırım ve işletme finansmanında kullandığı ticari kredilerdeki faiz artışı, üretim ve yatırım planlarını olumsuz etkiliyor. Artan faizler, özellikle ihracata dönük çalışan firmaların rekabet gücünü azaltıyor. Merkez Bankası'nın 25 Nisan'da gecelik fonlama faizini yüzde 48,55'e çıkarması, önümüzdeki dönemde maliyet baskılarının devam edeceği beklentisini güçlendiriyor.