Jeffrey Epstein'ın intihar etmesiyle sonuçlanan ve genç kızlara yönelik cinsel suçlamalarla dolu dava, uluslararası basının odak noktası olmuştu. Bu davada, Türk vatandaşı Banu Küçükköylü'nün adının geçmesi, özellikle Türk medyasında geniş yer bulmuştu.
2015 yılında hazırlanan ve daha sonra gizliliği kaldırılan iddianamede, Epstein ile ilişkili olduğu iddia edilen kişilerin ayrıntılarına yer verilmişti. Türk medyasında bu iddianameden yola çıkarak Banu Küçükköylü'nün 'Jane Doe 102' kod adıyla anıldığı iddia edilmişti.
Küçükköylü'nün İsyanı ve Mahkeme Kararı
Küçükköylü, kendisinin bu dava ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, kod adlarıyla anılan kişilerin kendisi olmadığını açıkça ifade etmişti. New York Güney Mahkemesi, sunulan kanıtlar ışığında Küçükköylü'nün, Jane Doe 102 olmadığına karar vermiş, bu iddiaların Küçükköylü'nün hayatını tehlikeye attığını belirtmiştir.
Medya ve Yalan Haber Sorunu
Bu olay, medyanın yalan haberler konusundaki sorumluluğunu bir kez daha gündeme getirdi. Küçükköylü, VOA Türkçe'ye verdiği demeçte, Türkiye'de kendisi hakkında asılsız haberler yapan kuruluşlara karşı hukuki yollara başvuracağını duyurdu. Benzer şekilde, Turabi Fırat isimli başka bir Türk vatandaşı da Epstein ile ilişkilendirilmesi konusunda haksız yere itham edildiğini belirterek yasal işlem başlatacağını açıkladı.
