Avrupa Birliği, Rusya’dan doğal gaz ve LNG ithalatını 2028 yılı başı itibarıyla tamamen sonlandırma kararı aldı. Bu adım, Türkiye'nin doğal gaz ticaretinde stratejik konumunu güçlendirecek. Türkiye, farklı ülkelerden temin ettiği gazı ‘Türk Harmanı’ (Turkish Blend) yöntemiyle işleyerek Avrupa piyasasına sunabilecek.
Enerji diplomasisinde Türkiye'nin rolü artıyor
Türkiye, Karadeniz gazının yanı sıra Rusya, Azerbaycan, İran ve Türkmenistan’dan boru gazı, ABD gibi ülkelerden ise LNG ithal ederek çok kaynaklı bir tedarik yapısı kurdu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın geliştirdiği Türk Harmanı yaklaşımı, bu kaynakları harmanlayarak hem iç piyasayı destekleyecek hem de Avrupa’ya ihraç edilebilecek yapıda bir gaz portföyü sunacak.
Karadeniz gazı ile üretici kimliğini güçlendirdi
Karadeniz’de keşfedilen 710 milyar metreküplük doğal gaz rezerviyle Türkiye, artık sadece transit değil, aynı zamanda üretici bir ülke konumuna geldi. TANAP ve TAP gibi uluslararası boru hatlarıyla Avrupa’ya bağlantı sağlayan Türkiye, Batı Hattı gibi alternatifler üzerinden de ihracat gerçekleştirebilecek.
25 milyar metreküplük ihracat kapasitesi oluştu
Türkiye, 5 LNG terminali ve 7 boru hattı ile yılda yaklaşık 75 milyar metreküplük doğal gaz taşıma kapasitesine sahip. İç tüketim için gerekli olan 50 milyar metreküp çıkarıldığında, kalan 25 milyar metreküp gaz Avrupa’ya ihraç edilebilir. Bu kapasitenin tam kullanımı için Yunanistan ve Bulgaristan bağlantılarında ek yatırım ve kapasite artışı gerekiyor.
AB’nin bağımsızlaşma kararı Türkiye’yi merkez yapabilir
AB’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığını sona erdirme kararı, tedarik güvenliği açısından yeni ortaklar arayışını da beraberinde getiriyor. Türkiye, çok kaynaklı yapısı, jeopolitik konumu ve mevcut altyapısıyla Avrupa enerji güvenliğinde önemli bir merkez olmaya aday.
