Dünya gazetesi yazarı Prof. Dr. İbrahim Ünalmış, bugünkü köşe yazısında Türkiye ekonomisinde son dönemde artan belirsizlik ortamının hem tüketici hem de reel sektör üzerinde ciddi baskı yarattığını vurguladı. Ünalmış’a göre, gerek iç siyasi gerilimler gerekse Donald Trump’ın olası başkanlık dönüşüyle birlikte şekillenen "Trump 2.0" politikalarının etkisiyle ekonomik birimler karar almakta zorlanıyor.
Tüketici güveni ve harcama eğilimi düşüyor
Yazıda, BloombergHT tarafından yayınlanan tüketici güveni ön endeksinin Nisan ayının ilk yarısında gerileme kaydettiği belirtiliyor. Prof. Dr. Ünalmış, yüksek enflasyon ve artan faizlerin tüketim eğilimini düşürdüğüne dikkat çekerek, “Tüketimin ötelenmesi doğal bir tepki” ifadesini kullandı. İlk üç aylık enflasyonun %10 seviyesinde olduğunu hatırlatan Ünalmış, bu durumun reel ücretlerde erimeye yol açtığını vurguladı.
Kur, mevduat ve tahvil faizlerindeki artış ile hisse senedi piyasasındaki dalgalanmaların da tüketici davranışlarını etkilediğini belirten Ünalmış, Mart ortasından bu yana %73’e çıkan tüketici kredi faizlerinin borçlanma yoluyla harcamayı daha da zorlaştırdığını kaydetti.
Reel sektör üzerindeki baskı artıyor
Şirketler cephesinde de benzer bir tabloya işaret eden Ünalmış, ticari kredi faizlerinin Mart ortasında %55’ken, Nisan başında %63’e çıktığını hatırlattı. Bu oran, Temmuz 2024’ten bu yana görülen en yüksek seviyeye karşılık geliyor. Artan finansman maliyetlerinin yatırım ve üretim kararlarını geciktirdiğini ifade eden Ünalmış, mevcut koşullarda strateji değişikliklerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Enflasyon görünümü ve Nisan tahmini
Yazar, Mart ayında yıllık enflasyonun %38,1’e gerilediğini, ancak Nisan’da yıllık enflasyonun yeniden yükselişe geçebileceğini öngörüyor. TL'nin sepet bazında %9,8, dolar bazında ise %5,5 değer kaybettiğini hatırlatan Ünalmış, Nisan enflasyonunun %3–3,5 aralığında gerçekleşmesini bekliyor. Geçen yılın Nisan enflasyonunun %3,18 olduğunu belirten yazar, bu yılın aynı döneminde daha yüksek bir gerçekleşmenin yıllık enflasyonu yukarı çekebileceğini söylüyor.
Elektrik fiyatlarındaki artışın enflasyona 0,45 puanlık katkı yapacağını hesaplayan Ünalmış, buna karşılık petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyon üzerinde sınırlayıcı etkisi olabileceğini de not düştü.
Risk primi artıyor, Merkez Bankası müdahale etti
Ünalmış’a göre, Türkiye'nin risk primi son haftalarda hızlı bir yükseliş gösterdi. Bu artışın ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini %46’ya, gecelik borç verme faizini ise %49’a yükseltti ve haftalık repo ihalelerine ara verdi. Yazar, bu adımın risk primindeki artışa karşı alınan hızlı bir pozisyon olduğunu, Merkez Bankası'nın %46 düzeyinde bir ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti hedeflediğini aktardı.
TCMB’nin bu kararla piyasada yukarı yönlü 300 baz puanlık esneklik kazandığını belirten Ünalmış, alınan kararın hem iç siyasi gerilim hem de dış kaynaklı belirsizlikler karşısında olumlu bulunduğunu ifade etti.
“Geç adımın maliyeti daha yüksek olur”
Faiz artışlarının reel sektör açısından zorlu bir ortam oluşturduğunu kabul eden Ünalmış, önceki deneyimlere atıfta bulunarak TL’deki değer kaybını önlemek için geç alınan kararların daha ağır sonuçlar doğurduğunu hatırlattı. TCMB’nin zamanında ve güçlü bir adım attığını savunan Ünalmış, risk priminde ilerleyen aylarda yaşanabilecek düşüşlerin faiz indirimi için elini rahatlatacağını belirtti.