Dünya gazetesi yazarı Naki Bakır, Merkez Bankası ve TÜİK verilerini değerlendirdiği bugünkü yazısında reel sektör güveninin ağustosta yeniden iyimser alana geçtiğini vurguladı. Buna göre Reel Kesim Güven Endeksi, 1,7 puan artarak 100,6 değerine çıktı ve üç aylık aranın ardından 100 baz puan seviyesinin üzerine yerleşti.
Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,1 artışla 111,1 seviyesine çıkarken, perakende ticaret güven endeksi de yüzde 0,8 artışla 108,8 oldu. Ancak inşaat sektörü güven endeksi yüzde 4 düşüşle 85,3 seviyesine gerileyerek olumsuz seyrini sürdürdü.
Güven artışında sipariş beklentileri etkili oldu
Naki Bakır’ın aktardığına göre, reel sektör güvenindeki artışta özellikle son üç aydaki siparişler ve ihracat beklentileri etkili oldu. Buna karşılık gelecek üç aya ilişkin üretim, istihdam ve yatırım harcamaları daha zayıf sinyaller verdi.
Merkez Bankası’nın 1.832 iş yeriyle yaptığı İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, güven endeksindeki toparlanmanın henüz mart ayı seviyelerine ulaşmadığını ortaya koyuyor. Martta 103,2 seviyesinde olan endeks, nisan ve mayıs aylarında ticaret savaşları ve belirsizliklerle birlikte 100’ün altına gerilemişti. Ağustostaki artışla birlikte güven endeksi, bir yıl öncesine kıyasla 2,6 puan daha yüksek seyrediyor.
İnşaat sektöründe düşüş trendi devam ediyor
TÜİK verilerine göre inşaat sektörü güven endeksi ağustosta yüzde 4 gerileyerek 85,3’e indi. Sektörde alınan siparişlerin azalması ve gelecek üç aya ilişkin istihdam beklentilerinin bozulması güven kaybının temel nedenleri oldu. Endeks, bir yıl öncesine kıyasla da yüzde 3,1 daha düşük seviyede bulunuyor.
Kapasite kullanımı son beş yılın en düşük seviyesinde
Reel sektör güveni yeniden pozitif alana geçse de üretim cephesinde tablo daha karamsar. Merkez Bankası verilerine göre imalat sanayinde kapasite kullanım oranı ağustosta yüzde 73,6 seviyesine gerileyerek son 60 ayın en düşük düzeyine indi. Özellikle motorlu taşıt imalatında yüzde 10,8’lik sert düşüş dikkat çekti.
Naki Bakır’ın değerlendirmesine göre kapasite kullanımındaki bu gerileme sanayi üretimi için alarm niteliğinde. Ancak artan güven ve beklentilerin önümüzdeki dönemde bu oranın yükselmesine katkı sağlaması bekleniyor.