Japonya Merkez Bankası (BOJ), Cuma günü sona eren iki günlük toplantısında faiz oranlarını %0,5 seviyesinde sabit bıraktı. Ancak banka, yıllık yaklaşık 330 milyar yenlik borsa yatırım fonu (ETF) ve 5 milyar yenlik gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) satışıyla devasa teşvik programının kalıntılarını azaltma kararı aldı. Bu adım, BOJ’un para politikası normalleşmesine yönelik en somut hamlelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Şahinleşen ton dikkat çekti
Dokuz kişilik kurulda iki üye, faiz oranının %0,75’e çıkarılmasını önerse de çoğunluk sabit tutma yönünde oy kullandı. Bu muhalif oylar, merkez bankası içinde giderek artan sıkılaşma yanlısı baskının göstergesi olarak yorumlandı.
SMBC’nin baş döviz stratejisti Hirofumi Suzuki, ETF satışlarının sürpriz olduğunu belirterek, “Faiz artışına karşı çıkan oylar ve varlık satış kararı, toplantıya şahin bir hava kattı” değerlendirmesinde bulundu.
Yen üzerindeki etkiler ve piyasaların tepkisi
Analistler, BOJ’un kararının yen üzerinde değerlenme baskısı yaratabileceğini öngörüyor. Saxo Strateji Başkanı Charu Chanana, “BOJ içindeki şahin sesler güçleniyor. Bu değişim, Fed’in faiz indirimleri sonrası yen’e destek sağlayabilir” dedi.
Buna karşın bazı uzmanlar, ETF ve GYO satışlarının ölçek olarak sınırlı olduğunu, bu nedenle hisse senetlerinde büyük bir baskı yaratmayacağını düşünüyor. Sompo Institute Plus’tan Masato Koike, “Orta vadede hisse fiyatları üzerinde etkisi sınırlı olabilir ancak yol haritası açısından kritik bir dönüm noktasıdır” yorumunu yaptı.
Ekonomi ve politika faktörleri öne çıkıyor
Mitsubishi UFJ Research Baş Ekonomisti Shinichiro Kobayashi, “ETF satışlarının, Japon borsalarının zirvelere ulaştığı dönemde açıklanması yatırımcıları temkinli kılabilir. Yine de bir merkez bankasının özel sektör riskini azaltması doğru bir adımdır” dedi.
Uzmanlara göre BOJ, bir yandan ABD ekonomisindeki yavaşlamayı ve Fed’in faiz indirimlerini, diğer yandan iç politikadaki gelişmeleri dikkate alarak dengeli bir yol izlemek zorunda. Ekim ayında Liberal Demokrat Parti’de yapılacak liderlik seçiminin, Japonya’nın para politikası görünümünde belirleyici olması bekleniyor.
BOJ’un varlık satış planı, ilerleyen dönemde olası faiz artırımı sinyallerini güçlendirirken, piyasalarda “yavaş ama istikrarlı normalleşme” beklentisini artırıyor.