Yılın ikinci yarısında global ekonomideki dalgalanmalara rağmen, Türkiye'nin kredi notunda meydana gelen olumlu gelişmeler ve gri listeden çıkış umudu, Borsa İstanbul'u yeni zirvelere taşıma potansiyeline sahip. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin geçtiğimiz Cuma günü Türkiye'nin kredi notunu B'den B+'ya yükseltmesi ve olumlu not görünümünü koruması, piyasaları canlandırdı. Aynı zamanda Moody’s ve Fitch’ten de benzer hareketler bekleniyor.

Gri Liste Çıkışının Ekonomik Etkileri

Türkiye, uzun süredir finansal aksiyon görev gücü (FATF) tarafından izlenen gri listeye dâhil olmuştu. Bu durum, uluslararası yatırımcılar için bir güvensizlik unsuru yaratıyordu. Ancak son dönemde yapılan reformlar ve düzenlemelerle Türkiye'nin gri listeden çıkma ihtimali, hem iç piyasalarda hem de uluslararası arenada olumlu bir hava yaratmış durumda. Gri listeden çıkış, doğrudan yabancı yatırımların artmasını ve kredi maliyetlerinin düşmesini sağlayabilir, böylece ekonomideki büyüme ve istikrarı destekleyebilir.

S&P'nin geçtiğimiz Cuma günü Türkiye'nin kredi notunu B'den B+'ya yükseltmesi ve not görünümünü pozitif olarak belirlemesi, yerel ve uluslararası yatırımcılar arasında iyimser bir hava yarattı. Bu adım, 19 Temmuz'da Moody’s tarafından da benzer bir not artışı yapılacağı beklentilerini güçlendirdi ve piyasalarda olumlu bir beklenti oluşturdu. Türkiye'nin uluslararası arenada gri listeden çıkarılması durumunda, borsada yeni rekorların kırılması bekleniyor. Yabancı yatırımcıların ilgisi, not artışlarıyla birlikte artmaya devam ediyor. Uzmanlar, Borsa İstanbul endeksinde 9.800 seviyesinin altında bir hareket görülmedikçe düşüşlerin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğini öngörüyorlar. 10.850 seviyesinin ise önemli bir direnç noktası olacağını belirtiyorlar.

Türkiye'nin Ekonomik İyileşmesi ve Makroekonomik Göstergeler

Türkiye'nin makroekonomik verilerindeki iyileşme, yabancı yatırımcılar tarafından olumlu karşılanıyor.

Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş'a göre, yeni ekonomi yönetimi kadrosuyla Ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirler ile sadeleşme adımlarının atılması ve güven veren sözlü yönlendirmeler ile Türkiye'nin makroekonomik verilerindeki iyileşme süreci, uluslararası alanda olumlu tepkiler alıyor. Bu süreç, CDS oranları, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka raporları ile de takip ediliyor. İyileşme adımları, sonuçlar kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarıyla belgelenirken, global oyuncuların bu gelişmeleri dikkatle izlediği ve Borsa İstanbul'da olumlu bir atmosfer yarattığı görülüyor. Dolar bazında yüzde 24 prim yapan BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif bir ayrışma sergiliyor.

Enflasyon Beklentileri, TL'nin Değer Kazanması ve İhracatçı Şirketler Üzerindeki Etkiler

Türkiye ekonomisinde enflasyon beklentilerinin aşağı yönlü olması, rezervlerdeki iyileşme ve kurda stabilizasyon sağlanmasıyla Türk Lirası'nın sene sonunda reel anlamda değer kazanması bekleniyor. Bu durum, ihracat yapan şirketlerin karlarında bir miktar erozyona sebep olacak olsa da, özellikle ana ihracat partnerimiz olan Avrupa bölgesinde Haziran ayında başlayacak olan faiz indirimleri ve ekonomik aktivitenin canlanması, ihracatçı şirketlerimiz için olumlu bir tablo yaratabilir. Ayrıca, katma değerli ürünlerde euro-dolar paritesinde oynaklığın sınırlı seyredeceği beklentisi ile Avrupa pazarının büyütülmesi hedefleniyor.

Merkez Bankası'nın Politikaları ve Piyasa Beklentileri

Merkez Bankası'nın şahin tutumunu sürdürmesi beklenirken, enflasyon rakamlarında aşağı yönlü beklentilerin devam ettiği, Mayıs ayında enflasyonun tepe noktasını yapacağı öngörülüyor. Nisan ayında aylık enflasyon yüzde 3,18 olarak gerçekleşmiş, Borsa İstanbul ise bu periyotta yüzde 8,7 getiri sağlayarak yatırımcısını memnun etmişti. Endeksin Mayıs ayında benzer bir performans sergileyebilme ihtimali tartışılırken, sektör ve şirket seçimlerinin reel getiri açısından en önemli unsur olacağı belirtiliyor.

Editör: Halit Alptekin