A1 Capital, yayımladığı günlük bültende yatırımcıların geçen hafta risk iştahlarını yeniden kazandığını belirtti. ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin'e yönelik tarifeleri azaltabileceği sinyalini vermesi ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alma niyetinde olmadığını açıklaması, piyasalarda olumlu bir hava oluşturdu. ABD teknoloji hisselerindeki yükseliş ve Avrupa'daki güçlü şirket kazançları hisse senedi piyasalarını desteklerken, Fed’in olası faiz indirimi beklentileri de oynaklığı bir miktar azalttı.
Bültende ayrıca, yatırımcı güveninin tam anlamıyla yeniden sağlanması için uluslararası ticarette somut bir normalleşme adımının beklendiği vurgulandı. ABD 10 yıllık tahvil getirilerinin %4,274 seviyelerinde seyrettiği, oynaklık endeksi VIX'in ise 26,7 puana gerileyerek Nisan başındaki seviyelere döndüğü ifade edildi.
Dolar varlıklarına güven zayıfladı
A1 Capital analizinde, Trump yönetiminden gelen güven verici mesajlara rağmen, tahvil getirilerinin temkinli kalmaya devam ettiği ve dolar cinsinden varlıklara olan güvenin ciddi şekilde sarsıldığına dikkat çekildi. Riskli varlıklara tam anlamıyla dönüş için daha fazla netlik ve somut gelişmelerin gerektiği belirtildi.
Trump'ın ilk 100 günü: küresel etkiler
Bültende, Trump yönetiminin ilk 100 gününde iç ve dış politikada önemli değişiklikler yaptığına da yer verildi. Gümrük vergileriyle dünya ticaret düzenini altüst eden Trump, büyüme beklentilerini düşürürken enflasyon tahminlerini yükseltti. Federal hükümette işten çıkarmalar ve çeşitlilik programlarının kaldırılması gibi adımlarla dikkat çeken Trump, ABD’nin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerinde de ciddi gerilimlere yol açtı.
Trump’ın Avrupa ve NATO’ya yönelik eleştirileri, kıtanın kendi savunma kapasitesini artırma yönündeki girişimlerini hızlandırırken, Güney Kore ile olan ilişkilerde de belirsizlikler arttı. Öte yandan, Trump’ın Rusya ile ilişkileri geliştirme çabaları, Ukrayna krizi bağlamında yeni endişeler doğurdu.
Ticaret savaşları ve küresel ekonomi üzerindeki riskler
Trump yönetiminin çok katmanlı gümrük tarifeleri ve ticaret savaşları, küresel finans liderlerinin dikkatini çekti. IMF ve Dünya Bankası toplantılarında, ABD'nin ticaret politikalarının küresel ekonomi üzerindeki etkileri tartışılırken, somut bir çözüm veya anlaşma sağlanamadı. ABD ile Japonya ve Güney Kore arasında yapılan görüşmelerde ise belirli sonuçlara ulaşılamadığı, yalnızca "üretken" temaslardan söz edildiği belirtildi.