Petrol fiyatları, pazartesi günü erken işlemlerde sınırlı bir artış kaydetti. Brent ham petrol vadeli işlemleri varil başına 66,96 dolara, Batı Teksas Arama (WTI) ham petrol vadeli işlemleri ise varil başına 63,11 dolara yükseldi. Her iki kontratta da artış dokuz sent ile sınırlı kaldı.
Ancak, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmelerine ilişkin belirsizlikler, küresel ekonomik büyüme ve dolayısıyla yakıt talebine yönelik endişeleri artırarak piyasalar üzerinde baskı oluşturmaya devam etti.
OPEC+ toplantısına yönelik beklentiler
Çevrimiçi ticaret platformu Momo Australia'nın CEO'su Michael McCarthy, "Haber akışının sınırlı olması, yatırımcıları 5 Mayıs'taki OPEC+ toplantısı öncesinde arz artışı beklentisiyle kısa pozisyonlar almaya itti," değerlendirmesinde bulundu.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC+ olarak bilinen müttefikleri, yaklaşan toplantıda üst üste ikinci ay için petrol üretiminde artış yönünde bir teklif sunmayı planlıyor. Bu beklenti, piyasalarda arz fazlası endişelerini güçlendirdi.
Ticaret savaşı endişeleri etkisini sürdürüyor
Öte yandan, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret gerilimi de petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturan bir diğer önemli unsur oldu. Geçen hafta boyunca Brent ve WTI fiyatları, arz beklentileri ve ticaret gerilimlerinin etkisiyle yüzde 1'in üzerinde değer kaybetti.
ABD Başkanı Donald Trump ile Çin yönetiminden gelen çelişkili açıklamalar, yatırımcıların güvenini zayıflatırken, ABD Hazine Bakanı Scott Besant, Washington’dan yaptığı açıklamada, "Trump’ın Çin ile görüşmelerin sürdüğüne dair açıklamalarına katılmıyorum," ifadelerini kullandı. Pekin ise daha önce bu yöndeki görüşme iddialarını reddetmişti.
Nükleer görüşmeler de yakından izleniyor
Piyasalar, ayrıca bu hafta Umman'da devam eden İran ile ABD arasındaki nükleer görüşmelere de odaklanmış durumda. İran Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, müzakereler konusunda "çok dikkatli" olunması gerektiğini vurguladı.
Uzmanlar, küresel ekonomik görünümdeki belirsizlikler ve arz artışı beklentilerinin petrol fiyatlarının yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini ifade ediyor.