GÜNDEM

JPMorgan'dan TCMB tahmini: Faiz %37’ye çekilebilir

TCMB’nin faizi %40,5’e indirmesini değerlendiren JPMorgan, yıl sonunda faiz oranının %37’ye çekilebileceğini öngördü. Talep zayıf, çekirdek enflasyon düşüşte.

Abone Ol

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %40,5'e çekti. Bu sürpriz adım piyasalarda yankı uyandırırken, küresel yatırım bankası JPMorgan yeni faiz tahminini açıkladı.

JPMorgan: Faiz indirimi süreci hız kazanabilir

JPMorgan tarafından yayımlanan yatırımcı notunda, piyasa beklentisinin 200 baz puan olduğu ancak 250 baz puanlık indirimin beklentilerin üzerinde geldiği vurgulandı. Banka, bu adımın ardından ekim ayında 200 baz puan ve aralıkta 150 baz puanlık yeni indirimler beklediklerini belirtti. Böylece, yıl sonunda politika faizinin %37 seviyesine gerilemesi öngörülüyor.

Çekirdek enflasyondaki yavaşlama belirleyici oldu

Raporda, ağustos ayında çekirdek enflasyonda gözlenen yavaşlamanın, TCMB’nin faiz indirimi kararını destekleyen önemli bir unsur olduğu ifade edildi. Ayrıca, ikinci çeyrekte büyüme yüksek gelmesine rağmen iç talebin zayıf kalmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Bu faktörlerin birleşimiyle faiz indirimi için bir pencere oluştuğu belirtildi.

Enflasyon görünümü risk oluşturmaya devam ediyor

JPMorgan, eylül ayında TÜFE’nin aylık %2,3 artmasını, yıllık enflasyonun ise %33’ten %32,1’e gerilemesini bekliyor. Ancak banka, gıda ve hizmet enflasyonundaki yukarı yönlü risklerin faiz indirim alanını daraltabileceği uyarısında bulundu.

Karar metninde esneklik vurgusu öne çıktı

TCMB'nin karar metninden "gerçek kurda değerlenme" ifadesini çıkarması, JPMorgan tarafından daha esnek bir para politikası yaklaşımı olarak yorumlandı. Bununla birlikte, Merkez Bankası’nın şahin tonunu koruduğu, “enflasyon görünümünde bozulma hâlinde para politikasını sıkılaştırabileceği” ifadesiyle yön değiştirme olasılığını açık tuttuğu belirtildi.

2026’ya kadar faiz düşüşü sürebilir

JPMorgan, faiz indirimi sürecinin ekim ve aralık aylarında devam etmesi hâlinde, 2026'ya girerken politika faizinin daha da düşebileceği senaryosunun göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydetti. Faizlerin seyrinin, enflasyon dinamikleri ve iç talep görünümü ile yakından ilişkili olmaya devam edeceği vurgulandı.