Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları sonrası bölgede artan güvenlik risklerine dikkat çekerek, Türk bayraklı gemiler için güvenlik seviyesinin 3'e çıkarıldığını açıkladı. Bu karar, 17 Haziran 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi.

Bakan Uraloğlu, İran limanlarında uğrak yapacak ve Hürmüz Boğazı'nda seyredecek Türk gemilerinin olası tehditlere karşı azami düzeyde korunacağını belirtti. Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu (ISPS) kapsamında alınan bu karar, gemi ve mürettebatın güvenliği açısından hayati önem taşıyor.

Güvenlik seviyesi 3 nedir, neleri kapsıyor?

Seviye 3, ISPS koduna göre en yüksek güvenlik alarm durumu anlamına geliyor. Bu kapsamda uygulanacak başlıca önlemler şöyle:

  • Gemi güvenlik planı çerçevesinde tüm işlemler liman tesisi ile koordineli yürütülecek.

  • Yükleme, boşaltma ve kumanya gibi operasyonlar geçici olarak durdurulabilecek.

  • Gemilere gelen malzemeler detaylı şekilde aranacak, alımları sınırlandırılabilecek ya da tamamen iptal edilebilecek.

  • Gemiye girişler tek ve kontrollü bir noktadan yapılacak; sadece yetkililere izin verilecek.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk gemilerinin Hürmüz Boğazı ve İran limanlarında en üst düzeyde korunacağını açıkladı.
Fiziki ve elektronik güvenlik artırılıyor

Uraloğlu, gemi çevresinde alınacak güvenlik önlemlerinin hem fiziki hem elektronik tedbirleri kapsayacağını belirtti. Bu doğrultuda:

  • Gemi ve çevresi maksimum seviyede aydınlatılacak.

  • Tüm güvenlik kameraları aktif tutulacak ve kayıt süresi artırılacak.

  • Gemideki tüm sınırlı alanlar genişletilebilecek, erişim tamamen kapatılabilecek.

Ayrıca, kaptanlara yetki verilerek potansiyel tehdit durumlarında gemideki sınırlı alanların artırılması ve gerekli durumlarda tüm gemiye erişimin sınırlandırılması da sağlanacak.

Bölgesel riskler dikkatle izleniyor

İsrail'in İran’a yönelik saldırıları sonrası Hürmüz Boğazı başta olmak üzere Orta Doğu deniz ticaret yollarında risk seviyesinin yükseldiği belirtiliyor. Türkiye’nin aldığı bu önlem, deniz ticaretinin kesintisiz ve güvenli şekilde sürdürülebilmesi için kritik görülüyor.

Yetkililer, Türk gemilerinin bu süreçte hem uluslararası hukuk hem de gemi güvenliği kriterlerine tam uyumlu şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.