ABD'de büyük yankı uyandıran cinsel istismar ve insan ticareti davasında, işadamı Jeffrey Epstein’in intiharının ardından ortaya çıkan iddianamede, Türk vatandaşları Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat'ın isimleri dikkat çekiyor. İddianamedeki bu iki Türk, davayla ilgili soru işaretlerini artırıyor ve Türkiye'de geniş çaplı ilgi görüyor.
Refia Banu Küçükköylü: Güzellik Yarışması, Prens Andrew ve Epstein İlişkileri
1990'ların Türkiye'sinde özel bir televizyonun güzellik yarışmasına katılan ve daha sonra ABD'ye emlak danışmanı olarak yerleşen Refia Banu Küçükköylü, Epstein ve Prens Andrew arasındaki ilişkilerde adı geçen bir figür. Küçükköylü'nün Epstein'in uçağında Virginia Giuffre ile seyahat ettiği ve bu süreçte yaşanan taciz olaylarına tanıklık edip etmediği, Epstein davasının önemli noktalarından birini oluşturuyor.
Turabi Fırat: Epstein’in Özel Uçağında Yiyecek İçecek Müdürü Olarak Ne Rol Aldı?
ABD'de lüks bir otelde yiyecek içecek müdürü olarak çalışan Turabi Fırat'ın, Epstein'in özel uçağına binmesinin ardında yatan sebepler merak konusu. Fırat'ın bu seyahati iş amaçlı mı yoksa Epstein ile daha derin bir bağlantısı olup olmadığı, soruşturmanın odak noktalarından biri haline gelmiş durumda.
Epstein Skandalı
Jeffrey Epstein'in cinsel istismar ve insan ticareti suçlamaları dünya çapında infiale neden oldu. Epstein’in özel uçağına Türkiye'den çocuk götürülüp götürülmediği sorusu ise Türkiye'de de büyük ilgiyle takip ediliyor. İddianamede geçen Küçükköylü ve Fırat'ın bu uluslararası suç örgütüyle ilişkileri, davayı daha da karmaşık bir hale getiriyor.
Küçükköylü'nün, özellikle İngiliz medyasında yer alan haberlerde Prens Andrew ile ilişkileri ve Epstein'ın taciz suçlamalarıyla ilgili konumunun ne olduğu büyük bir merak konusu. Öte yandan, Turabi Fırat'ın Epstein ile olan bağlantısının iş ilişkisinden öteye geçip geçmediği, halen cevaplanması gereken sorular arasında.
Epstein'in pilotu Nadya Marçinko'nun mahkemede susma hakkını kullanması ve Türkiye'den kız çocuklarının ABD'ye getirilip getirilmediği sorusunu yanıtsız bırakması, davada yer alan Türk vatandaşlarının rollerini daha da önemli kılıyor. Mahkeme belgelerinde adı geçen ve isimleri gizli tutulan kişilerin kimliği, davada daha fazla bilgi ortaya çıkmasıyla netleşebilir.
Jeffrey Epstein'in 2019'da intihar etmesi ve Ghislaine Maxwell'in 20 yıl hapis cezasına çarptırılması, bu skandalın yalnızca başlangıcı olarak görülüyor. Bu süreçte, Küçükköylü ve Fırat'ın rolleri, bilgileri ve Epstein ile olan ilişkileri, özellikle Türkiye'de merakla takip edilecek. Epstein ve Maxwell'in mağdurlarından Virginia Giuffre'nin açıklamaları, davayla ilgili daha fazla detayın ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bu bağlamda, Küçükköylü ve Fırat'ın isimlerinin geçtiği iddianamenin, Epstein skandalında Türkiye bağlantısını aydınlatabileceği düşünülüyor.
