Polonya'nın eski İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski, gözaltına alınıp hapse gönderilmesinin ardından "siyasi tutuklu" olarak açlık grevine başladığını duyurdu. Yaşanan gelişme, ülkede yeni Başbakan Donald Tusk'ın hükümeti ve milliyetçi Hukuk ve Adalet (PiS) partisinin eski üyeleri arasındaki siyasi gerilimi artırıyor.

Kaminski'nin Gözaltına Alınması ve Açlık Grevi Kararı

Mariusz Kaminski, polis tarafından gözaltına alındıktan sonra görevi kötüye kullanma suçundan hapse gönderildi. Eski bakan, gözaltının hemen ardından açlık grevine başladığını belirterek, mahkumiyetini "siyasi intikam" olarak nitelendirdi.

Yeni Hükümetin Eski PiS Üyelerine Yönelik Adımları

Donald Tusk'ın başkanlığındaki yeni hükümet, milliyetçi PiS partisinin politikalarını geri alma ve eski üyeleri cezalandırma çabalarını sürdürüyor. Bu durum, Polonya'nın Avrupa Birliği demokratik standartlarına uyum sürecinde önemli bir dönemeç oluşturuyor.

Kaminski ve Wasik'in Hukuki Süreci Kaminski ve eski yardımcısı Maciej Wasik, polis tarafından Polonya başkanlık sarayında gözaltına alındı. İkili, daha sonra bir alt mahkeme tarafından iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kaminski'nin avukatı, mahkumiyet kararına karşı Yüksek Mahkeme'ye temyiz başvurusunda bulundu.

Adalet Bakan Yardımcısı Maria Ejchart'ın Açıklamaları

Adalet Bakan Yardımcısı Maria Ejchart, Kaminski'nin açlık grevi kararına ilişkin yaptığı açıklamada, herkesin yememe ve içmeme hakkına sahip olduğunu, ancak bu durumun bir kişiyi siyasi mahkum yapmadığını vurguladı.

Kaminski'nin açlık grevi, Polonya'daki siyasi gündemi ve insan hakları konusundaki tartışmaları derinden etkiliyor. Helsinki İnsan Hakları Vakfı, Kaminski ve Wasik'i "siyasi mahkumlar" olarak adlandırmanın haksız bir çarpıtma olduğunu belirtti. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Duda, Kaminski ve Wasik serbest bırakılıncaya kadar dinlenmeyeceğini söyledi.

Editör: Halit Alptekin