Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın aralık ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38’e çekmesinin ardından Deutsche Bank değerlendirme yayımladı. Kararın beklentilerle uyumlu olduğu belirtilirken, faiz patikasının piyasa beklentileri üzerindeki etkisinin önümüzdeki dönemde izleneceği ifade edildi.
Deutsche Bank Araştırma Ekibi, TCMB’nin 150 baz puanlık indiriminin sürpriz olmadığını, karar metninde ise dengeli ve ihtiyatlı bir dil kullanıldığını kaydetti. Banka Ekonomisti Yiğit Onay, indirimin miktar olarak beklentilerin bir miktar üzerinde olmasına rağmen, metnin temkinli bir çerçeve sunduğunu belirtti.
2026 için kademeli gevşeme öngörüsü
Deutsche Bank, TCMB’nin 2026 yılı boyunca ihtiyatlı bir gevşeme döngüsünü sürdürmesini beklediğini açıkladı. Değerlendirmede, her Para Politikası Kurulu toplantısında 100 baz puanlık kademeli indirimlerle 2026 yılı sonunda politika faizinin yüzde 30 seviyesine gerileyebileceği öngörüldü.
Enflasyon beklentisi yüzde 24
Banka, 2026 yılı sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşmesini beklediğini bildirdi. Faiz indirim hızının, enflasyonun seyri, beklentiler üzerindeki gelir politikası etkileri ve yönlendirilen fiyat ayarlamalarına bağlı olacağı ifade edildi.
Risklerin dengeli olduğu vurgusu
Deutsche Bank değerlendirmesinde, görünüm üzerindeki risklerin dengeli olduğuna dikkat çekildi. Jeopolitik gelişmeler ve düşük enerji fiyatlarının dezenflasyon sürecini destekleyebileceği, bunun daha hızlı faiz indirimlerine alan açabileceği belirtildi.
Buna karşılık, yurt içi yatırım güvenini etkileyebilecek politik ve ekonomik gelişmeler ile beklenenden daha yapışkan bir enflasyon görünümünün, daha kademeli bir faiz patikasını veya geçici duraksamayı gündeme getirebileceği kaydedildi.
2027 sonunda yüzde 25 beklentisi
Deutsche Bank, temel senaryoya kıyasla risklerin daha sınırlı bir gevşeme döngüsüne işaret ettiğini belirterek, 2027 yılı sonunda politika faizinin yüzde 25 seviyesinde dengelenmesini beklediğini açıkladı.
