Borsa İstanbul, mart ayında yüksek volatilitenin hâkim olduğu bir süreci geride bıraktı. Ayın ilk yarısında, enflasyonun piyasa beklentilerinin altında kalması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirim sürecini sürdürmesi ve euro/dolar paritesinin 1,09 seviyesinin üzerine çıkması gibi gelişmeler, ihracatçı şirketleri destekledi. Bu dönemde BIST100 endeksi yaklaşık yüzde 12 oranında değer kazandı.
Ancak 19 Mart’ta, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişiye yönelik soruşturmalar sonrası piyasalar sert şekilde geriledi. Özellikle bankacılık endeksinde gözlemlenen sert düşüş, 2000 yılından bu yana yaşanan en büyük kayıplardan biri olarak kayıtlara geçti.
Küresel etkiler sınırlı yansıdı
Nisan ayının ilk günlerinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın 180 ülkeye yönelik gümrük vergileri açıklamasıyla küresel piyasalar sarsıldı. Ancak Borsa İstanbul, yabancı yatırımcı oranının düşük olması nedeniyle bu dalgalanmayı sınırlı kayıplarla geçirdi. Uzmanlar, bu süreçte haber akışlarının piyasaların yönü üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini vurguladı.
Merkez Bankası'ndan sürpriz faiz artışı
TCMB, 20 Mart'ta gerçekleştirdiği olağanüstü toplantı ile gecelik faiz oranını 200 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkardı. Nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında ise, politika faizi 350 baz puanlık artışla yine yüzde 46 seviyesine çekildi. Bu adımlar, piyasalara "Ben buradayım" mesajı olarak yorumlandı ve olumlu karşılandı.
Yabancı yatırımcıdan rekor satış
19 Mart sonrası yaşanan siyasi gelişmelerin ardından, yabancı yatırımcılar Türk varlıklarında önemli miktarda satış gerçekleştirdi. Son dört haftada 1,8 milyar dolarlık hisse senedi ve 7,7 milyar dolarlık tahvil satışı yapıldı. Oysa bir önceki iki haftada, yılın en güçlü yabancı girişi yaşanmıştı.
Gökhan Uskuay: “Siyasetin gölgesi kısa süreli uyanışı sonlandırdı”
Allbatross Portföy Fon Yöneticisi Gökhan Uskuay, Paranın Yönü dergisine yaptığı değerlendirmede, mart ayında piyasaların bir nevi uykudan uyandığını ancak siyasi gelişmelerin etkisiyle yeniden durağanlaştığını belirtti. Şubat enflasyonunun yüzde 2’ye yakın seyretmesi, jeopolitik gelişmeler ve AB’nin savunma harcamaları gibi unsurların Borsa İstanbul’u desteklediğini ifade eden Uskuay, İmamoğlu’na yönelik soruşturmanın ise yatırımcı güvenini sarstığını söyledi.
Faiz temalı piyasa beklentilerinin yerini siyasi risklerin aldığını kaydeden Uskuay, bu gelişmelerin piyasalarda dalgalanmaya neden olduğunu ifade etti.
Borsa yılı hangi seviyeden kapatır?
Uskuay, yıl başında borsanın yılı 14.000-15.000 puan aralığında kapatabileceğini öngördüklerini, ancak son gelişmelerin ardından bu beklentiyi 13.000-14.000 bandının alt seviyelerine çekmek durumunda kaldıklarını belirtti.
2025 yılı için öne çıkan sektörler
Uskuay, yönettiği HVZ hisse yoğun fon kapsamında özellikle çimento sektörüne ağırlık verdiklerini söyledi. Ukrayna ve Rusya'nın yeniden inşasından olumlu etkilenmesi beklenen Oyak Çimento, Limak Çimento ve Kalekim fonun ana bileşenleri arasında yer alıyor.
Ayrıca ulaştırma ve turizm temalarının da önem taşıdığını belirten Uskuay, TAV Havalimanları, Pegasus ve Çelebi’nin bu alanda dikkat çeken şirketler olduğunu aktardı. Telekomünikasyon alanında Türk Telekom, perakendede ise Migros’un ön plana çıktığını dile getirdi. Taahhüt sektöründe ise Enka İnşaat ve Orge Taahhüt’e dikkat çekti.
Hisse senedi fonu için doğru zaman mı?
Hisse senedi yatırımlarında sabır gerektiğini vurgulayan Uskuay, bu alandaki getirilerin 3-6 aylık vadelerde daha sağlıklı gözlemlenebileceğini belirtti. Rusya-Ukrayna ve Suriye yeniden yapılanma temalarının uzun vadeli fırsatlar sunduğuna dikkat çekti.
Para piyasası fonlarının cazibesi azaldı
2024’te en yüksek getiriyi sağlayan para piyasası fonlarının, stopaj oranının yüzde 15’e çıkarılması ve yüzde 10 devlet tahvili taşıma zorunluluğu nedeniyle cazibesini yitirdiğini ifade eden Uskuay, bu yıl serbest kısa vadeli para piyasası fonları ile arbitraj fonlarının ön plana çıkabileceğini belirtti. Hisse senedi yoğun fonların da sabit getirili fonlara katkı sunabileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak : Şenay Zeren / Ekonomim